Fakat bu süreç bundan böyle hiç de kolay görünmüyor. Bu takdirde Türkiye’nin sürece müdahil olması, bu oyunu bozması kaçınılmaz. Zira bu tehlike, ulusumuzun geleceği bakımından, o bölgede yaşayan Türkmen soydaşlarımız açısından büyüktür…
Bu tehlike göz ardı edilebilir yahut görmezden gelinebilir bir tehlike değil!
Örneğin, Stratejik planları devletlerin kendi sınırları dışında askeri operasyon yapmamızı zorunlu kılan ulusal gerekçelerde mevcut:
Ülkenin hayati ulusal çıkarları tehdit ediliyor?
Açık ve ulaşılabilir bir hedefimiz var?
Riskler ve maliyetler bütün yönleriyle analiz edildi?
Şiddet dışı bütün siyaset araçları tüketildi?
Makul bir çıkış stratejimiz var?
Bu operasyona kamuoyu destek veriyor?
Uluslararası kamuoyu desteği söz konusu?
Ankara’nın bu durumda eli güçlü görünüyor. O yüzden Cumhurbaşkanı çok net konuşuyor. Ne yazık ki Kuzey Irak yönetimi bu netliğin farkında değil. Kendi bilir. Ne demişler, zor oyunu bozar!
'Bir gece ansızın gelebiliriz'
Kuzey Irak’ta yapılan referandumun yok hükmünde olduğunu tekrarlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi, ekonomik, ticari ve güvenlik noktasında bütün adımları atıyoruz, atacağız. Silopi’de şu anda Silahlı Kuvvetlerimiz boşuna gerekli adımları atmadı. Taviz yok”
Türkiye düşmanları, KDP, PKK ve PYD bir araya geldi, bu oyun bozulmalı…