Giuliani, sekiz yıllık belediye başkanlığı döneminde kentindeki adi suç oranını çok büyük oranda azaltıp, kenti güvenli hale getirdi. Belediyecilikte çığır açan ve dünyaya örnek olan çalışmalara imza attı. Onun başarısını açıklayan değişik teoriler ortaya atıldı. New York’un ve New York’ta yaşayanların çok kısa bir sürede değişmesi, kent sosyolojisi ve belediyecilik alanında yazılan makalelere konu oldu.
“Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın, kentte belediyecilik hizmetlerinde nasıl çığır açtın, insanlar nasıl bir anda böyle mutlu oldu?” sorusuna Giuliani, son derece basit açıklamalar yapıyordu. “-Önce küçük konulardan başladım. Terk edilmiş bile olsa, bir binada bir cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir binanın köşesine biri, bir torba çöp bıraksın, bir süre sonra, her geçen çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk bırakılan çöp torbasını kaldırttım. İnsanlarla birebir diyaloğa girdim ve en önemlisi de işini bilen ekiple çalıştım.” cevabını veriyordu.
Yani başarı, aslında minik ayrıntılarda gizliydi…
MEHMET FATİH GÜVEN’DE AFŞİN’İN GİULİANİ’Sİ OLMUŞ
KAHRAMANMARAŞ’IN kuzeyinde, Kayseri’nin ise güneyinde kalan Afşin İlçesi, hemen yanındaki Elbistan’da dahil adeta büyüklerin içine sıkışmış, yıllardan bu yana bir ilçe merkezi olmanın dışında daha çok küçük kasaba politikalarıyla yönetilmiş bir yerleşim merkezi durumundaydı.
Afşin’in efsanevi eski Belediye Başkanı ve milletvekili cennet mekân merhum Atilla İmamoğlu’ndan dolayı bu ilçe ve bu ilçenin insanları bana her zaman çok içten, samimi ve sıcak gelmiştir.
Afşin’de çok da dostumuz var. Mesela işadamları Koray Kıraç, Sait Tahiroğlu, ve Cenab-ı Allah’ın sevenlerine bağışladığı yörenin saygın gazetecilerinden Ömer Kösebalaban… Çok biraraya gelememiş olsak da Afşin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bekir Sıtkı Can, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sefer Turan, Sanayi Bakanlığı bürokratı Sufyan Emiroğlu, işadamları Hamit Bülent Eken ve MHP’li Adem Yıldız… Bunların dışında tek tek adını yazamadığım onlarca dost…
Hiçbir zaman kırıp dökmemişlerdir ama gerek ilçe yönetimleri ve gerekse merkezi hükümetten yeterli desteği göremedikleri sitemini hep yapmışlardır.
Küçük bir yer olduğu için öyle aşikâr mutsuzluklarını dile getiremiyorlardı ama sitemkârlıkları, mutsuzlukları her zaman yüzlerine yansıyordu.
İşte bu Afşin şimdi çok daha mutlu, şimdi daha umutlu…
Elbette bu güzelliğin mimarı, hiç kuşkusuz, Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa edip, gelip memleketinde Ak Parti’den seçilen Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven’dir…
AYRINTILARA HÂKİM OLAN BAŞARIYI YAKALIYOR!
SEÇİMİN üzerinden sekiz ay gibi kısa bir süre geçti. İşin aslına bakarsanız Başkan Güven bu kısa sürede elindeki sihirli değnekle Afşin’de her şeyi değiştirmedi ama tıpkı New York Belediye Başkanı Rudolf Giuliani gibi önce orada beraber yaşadığı insanlara güven aşılamış.
Yıllardan beridir kangren olan ama küçücük operasyonlarla çözüm yoluna kavuşacak konulara el atıp çözüme kavuşturmuş. Sadece belli bir kesimin hegamonyası altına girmemiş, halkın bütünüyle hatta kendisine oy vermeyen insanlarla bile diyalog yoluyla iyi ilişkiler kurmuş.
Başkan “Güven’de Giuliani gibi cam kırıklarından işe başlamış”, halkına aynen kendi soyadı gibi önce “güven” aşılamış.
Netice olarak Afşinli şimdi daha bir mutlu, yarın için daha bir umutlu. Ancak buranın bir eksiği var: Afşin, yıllardan beridir TBMM’ye bir hemşehrisini gönderememiş olmanın burukluğunu yaşıyor. Önümüzdeki 2015 genel seçimlerinde bir Afşin’liyi Ankara’ya gönderebilirse, “değmeyin keyiflerine” olacak…
Beş yıl sonra Afşin olumlu anlamda tanınamayacak bir Afşin olma kulvarına girmiş, hızlı adımla yükselme trendinde devam ediyor. İşin sırrı: Güven’in vizyonu…
Demek ki neymiş: Tıpkı Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven gibi, ayrıntılara hâkim olan başarıyı yakalıyormuş!
