Son 10 yıldan beri yazıyorum: Avrupa Birliği, nüfusu yaşlanmış teknolojisi geri kalmış, genç nüfus karşısında ayakta duramayacak ve Türkiye de bir faydası olmayan birliktir..

Üstelik 1984 yılından beri PKK’yı Hizbullahı ve diğer terör örgütlerini başımıza saran, 40 bin’e yakın şehit vermemizin sebebi de Avrupa ülkeleri ki terörü onlar besliyor, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a telekonferans sistemi ile konuşmasına izin vermezken, PKK ve Diğer terör örgütlerine her türlü eyleme serbest izni veriyor..

Türkiye karşı savaşan terör örgütlerinin elinde ise dost dediğimiz Avrupa ülkelerinin silahları var artık bunu görmemiz gerekiyor..

Başkomutan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) yerine Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üye olabileceğine dair açıklamasının ardından ŞİÖ yeniden ülkenin gündemine girdi.

Moskova ve Pekin , Türkiye bizim için çok önemli buyurun gelin daveti yaptı.. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Şuang, Türkiye'nin ŞİÖ'ye üyelik başvurusu yapması durumunda bu başvuruyu değerlendirmekte istekli olduklarını açıkladı.

Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi'nin Savunma Komitesi üyesi Aleksey Puşkov ise Twitter paylaşımında "Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üyeliği Erdoğan için mantıklı bir adım olurdu. ŞİÖ, AB'den farklı, onun yerine geçemez. Fakat AB'den farklı olarak ŞİÖ üyeleri tamamen egemen" ifadelerini kullandı.

ŞİÖ hakkında merak edilenleri beş soruda inceledik:

1. Şanghay İşbirliği Örgütü nedir?

ŞİÖ, bölgesel bir işbirliği örgütü. Ana işbirliği konusu güvenlik olan ŞİÖ, ilk olarak 1996'da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından "Şangay Beşlisi" adıyla kuruldu. 2001'de Özbekistan'ın da katılmasının ardından adını Şanghay İşbirliği Örgütü olarak değiştirdi.

Örgütün uluslararası yapısında düzenli olarak toplanan Devlet Başkanları Konseyi ve Hükümet Başkanları Konseyi'nin yanı sıra sekretarya, Bölgesel Anti-Terör Yapısı, Dışişleri Bakanları Konseyi gibi yapılar yer alıyor.

Örgütün sekretaryası Çin'in başkenti Pekin'de, "Bölgesel Terörle Mücadele Kuruluşu" ise Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te bulunuyor.

Bugün örgütün 6 üyesinin yanı sıra 6 gözlemcisi ve 6 "diyalog ortağı" bulunuyor.

Gözlemciler; Afganistan, Belarus, Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan.

2006 yılında üyelik başvurusu yapan Pakistan ve 2014 yılında üyelik başvurusu yapan Hindistan'ın 2017'de ŞİÖ'ye üye olmaları bekleniyor.

Örgütün diyalog ortakları ise Ermenistan, Azerbaycan, Kamboçya, Nepal, Sri Lanka ve Türkiye.

ŞİÖ üyesi 6 ülke, dünya nüfusunun yaklaşık çeyreğini oluşturuyor.

Buna gözlemciler ve diyalog ortakları da eklendiğinde ŞİÖ, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını içeriyor.

Mesele de burada: AB ülkelerinde nüfus bitmiş , Şangahay da Dünya Nüfusunun yüzde 50 yaşamakta belki önümüzdeki dönemde yüzde 70’lere çıkacaktır..

Para burada, ekonomi burada, Pazar burada böyle olunca bizim ne işimiz var Avrupa da..

AB'den ne farkı var?

Avrupa Birliği, üye ülkelerin üzerinde yer alan bir hükümetler üstü yapıyken ŞİÖ, işbirliği için kurulmuş hükümetler arası bir yapı özelliği taşıyor.

AB'nin ekonomi, politika, güvenlik ve insan hakları konusunda bağlayıcı bir müktesebatı, üye ülkelerden parlamenterlerin temsil ediği ve yasama gücü bulunan bir meclisi, mahkemesi, marşı ve tüm üye ülkelerin bayraklarının yanında kullandığı bir bayrağı bulunurken bunlar ŞİÖ'de mevcut değil. AB'nin üye ülkeleri arasında insan, sermaye ve ürünlerin serbest

dolaşımı bulunurken ŞİÖ'de bunlar da yok. AB, diğer ülkelerle de serbest ticaret anlaşması imzalayabilirken ŞİÖ üyeleri kendi aralarında bile serbest ticaret anlaşmasına sahip değil.

AB ülkeleri ile ticaretimiz var elbette buraya sırt dönemeyiz, ancak kimse ile kavga etmeye gerek yok.. AB üyesi olmak bir anlamda esir olmak demektir..

AB ülkeleri ile sözde dost görünmeye devam ederek biz işimize bakmalıyız.. Yönümüzü batı yerine doğuya çevirmeliyiz..

59 yıldır bizi üyelikle oyalama yapan batıya blöf yapmadığımızı göstererek Şanghay üyelik başvurusunu yaparak gözümüzü dünya nüfusunun yarısına dikmemiz bizim için daha hayırlı olur..

O zaman dünya 5’den büyük arkadaş durun bakalım diye biliriz..

AB kölesi olmaktansa , hür olmayı tercih ediyorum..

Avrupa yaşlı ve teknolojide geriye giden ülkelerden oluşuyor..

Biz yeni teknolojilere bakmamız gerekiyor..

Erdoğan'ın, son olarak geçen hafta "Türkiye bir defa kendini rahat hissetmeli. 'Benim için varsa, yoksa Avrupa Birliği' dememeli. Mesela, 'Şanghay Beşlisi içerisinde Türkiye niye olmasın?' diyorum demesini iyi okumamız gerekir !..

İyi günler..