“Başbakan geldi”
Büyük bir koşuşturma yarışı başladı…
Ne yaptılar derseniz, 3 kilometrelik tramvay hattı açtılar…
Sonuçta:
Patırtıyla geldi, gürültüyle gitti, normalini göremedik…
*
Başbakan’ın etrafında koşuşturanların, her birisine altı polis, iki polis amiri düştü…
Başbakan ve polisler devleşti…
Sonuç:
Millet küçüldü…
*
Tabii ki güvenlik de yüksek olunca…
Sonuç:
Tüm kontroller Başbakanlık korumalarındaydı…
*
Vatandaşla, Başbakan arasına duvar ördüler…
Sonuç:
Talimat böyle dediler…
*
Dünyanın en şaşaalı, en ulaşılmaz Başbakanlığı yaptılar…
Bir eşi daha yok…
Başbakanın etrafında, vatandaş yok, işçi yok, köylü yok, bürokrasi ve birkaç isim dışında, polis kuşatması var… Başbakan ile vatandaş arasında adeta beton duvar örülü…
Mavi bereliler de beraberinde geldi…
Olmayan kuşu uçurtmadılar…
Sonuç:
Polis çemberi…
*
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar derken…
Ulaşımda trafik öyle bir arttı ki dünyada eşi yok denilecek kadar, yani bir yere gitmek istemeyip evde otursan da bakmışsın gitmek zorunda kalmışşındır…
Ülkede her gün şişirilmiş bir açılış neredeyse…
Sonuç:
Evden işe, işten eve gidemiyorsun…
*
Bu ülkede ne ekonomi büyüdü…
Ne de milli gelir…
Ne de vatandaşın cebi…
Sonuç:
Fakir ve fukara sayısı çoğaldı…
*
Önceki gün bizzati şahit oldum…
Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun şehrimizi ziyareti sırasında gerçekten tuhaf şeyler yaşandı…
Protokol krizi:
Örneğin; Başbakan’ı havaalanında karşılamaya gelenler arasında, birçok önemli isimler vardı, bu isimlerden bazıları, valilik tarafından Başbakanlık koruma müdürlüğüne verilen protokol listesinde isimleri yoktu… Bu durum havaalanında gerginliğe yol açtı… Protokol listesinde isimi olmayanların araçları, Başbakanlık korumalarınca, içeri geçişlerine izin verilmedi…
Sonuç:
Birçokları Başbakanın gelmesini beklemeden oradan ayrıldılar…
*
Basına keza öyle; Başbakan Davutoğlu’nun da katılımıyla gerçekleştirilen Hilton’daki toplantıya davetli basın mensupları bile içeri alınmadı…
Sadece TRT alındı…
Sonuç:
Moraller bozuldu…
*
“2015 genel seçimleri bu bakımdan çok önemli, hükümet bu davranış şekliyle, bu Afrayla ve şişirme, reklamasyon kuşatmasıyla ülkeyi yönetemeyecektir…”
Bunu bir yere yazın…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu afra tafralarla, şişirmelerle, bu sansür uygulama anlayışıyla asla bir yere varamaz…
Sonuç:
Ülkeye yazık oluyor…
