TESEV’ in yaptırdığı araştırmaya göre halk Atatürk ilkelerinin anayasada kalmasını istiyor.

Sevgili Okuyucular,TESEV’in raporuna göre toplumun yüzde 82.3’ü anayasanın temel ilkeleri arasında “Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliğine yer verilmesi” gerektiğine inanıyor. Yüzde 50.6’lık kesim laikliğin aynen korunmasını, yüzde 40’ı ise “Devletin tüm dinlere aynı mesafede olacak şekilde yeniden tanımlanmasını” istiyor.

ADALET İSTEMİ İLK SIRADA

Araştırmaya katılanların yüzde 56’sı yurttaşlık tanımı konusunda mevcut anayasadaki ‘Türk kimliği’ ifadesinin korunmasını isterken yüzde 35’i tüm etnik kimliklere yer verilmesinden yana. Anayasada en fazla olması arzulanan ilke ise yüzde 65’le ‘haksızlığa karşı adalet’ isteği.
Araştırma Konda Araştırma Şirketi tarafından 22-23 Eylül'de yapıldı.TESEV için KONDA tarafından gerçekleştirilen saha çalışmasında, il ve ilçelere bağlı mahalle ve köylerde toplam 2.699 kişiye yeni anayasa ile ilgili beklenti, kanaat ve eğilimleri soruldu.

GENEL TERCİHLER

Genel olarak ülkenin birinci niteliğinin ne olması gerektiği sorulduğunda görüşülen kişilerin yüzde 40’ı “güçlü devlet”, yüzde 39,7’si “istikrarlı ekonomi”, yüzde 20,3’ü de “insancıl toplum” cevabını verdi. Toplumun görece geri kalmış, mağdur kesimlerinde insancıl toplum talebi diğerlerine göre oldukça yüksek.

KÜRT MESELESİ VE EKONOMİK İSTİKRAR

İdeal bir anayasanın çözeceği düşünülen ilk iki sorun Kürt meselesi (yüzde 53,4) ve ekonomik durum olarak görülüyor (yüzde 40,7).

HAKSIZLIĞA KARŞI ADALET

Anayasanın temel ilkeleri arasında daha çok vurgulanması istenen konular olarak “haksızlığa karşı adalet” (yüzde 65,1) ve “Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi her tür farklılık arasında eşitlik” (yüzde 50,4) isteği öne çıkıyor.

DOĞADAN FEDAKARLIK YAPILMAMALI

Görüşülen kişilerin yüzde 68,9’u “kalkınma için doğadan hiçbir biçimde fedakârlık yapılamaz” düşüncesinde.

ÖZÜR VE TAZMİNAT

“Farklı nedenlerle Dersim, 6-7 Eylül, Sivas Madımak, Uludere (Roboski) gibi olaylarda devletin gazabına uğramış kesimler için aşağıdaki hangi seçenekler doğrudur?” sorusuna görüşülen kişilerin yüzde 13,5’i “özür dilesin”, yüzde 10,2’si “tazminat ödesin” derken yüzde 45,2’si “ikisini de yapsın”, yüzde 31,1’i de “ikisini de yapmasın” cevabı veriyor.

ANAYASA YAPIM SÜRECİNE DAİR

Görüşülen kişilerin yüzde 78,5’i “toplumun tüm kesimlerinin katıldığı ve uzlaştığı bir anayasanın kabul edilebilir bir anayasa olacağı” fikrinde.

ANAYASA YAPIM SÜRECİNE DAİR

“Sürmekte olan anayasa hazırlık çalışmaları sizin istediğiniz şartlara uygun ilerliyor mu?” sorusuna görüşülen kişilerin yüzde 49,9’u “hayır” cevabı verirken, yüzde 33,1’i “kısmen”, yüzde 17’si ise “evet” cevabı veriyor.

ANAYASANIN TEMEL İLKELERİ

“Anayasa Türkiye’nin imzaladığı uluslararası anlaşmalar ve evrensel ilkelerle uyum içinde olmalı ve bu konuda hiçbir istisna olmamalıdır” önermesine görüşülen kişilerin yüzde 74,9’u katılıyor.
“Anayasa Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliğine yer vermelidir” önermesine ise görüşülen kişilerin yüzde 82,3’ü onay veriyor.

ANKARA BAŞKENT OLMAYABİLİR

Bunlara karşılık “Ankara başkent olmasa da olur” önermesine toplumun üçte ikisinden fazlası karşı çıkarken beşte biri onay veriyor.

DİL

“Ülkenin resmî dili ne olmalıdır” sorusuna çok büyük bir kesim (yüzde 85) “yalnızca Türkçe olmalıdır” derken, yalnızca yüzde 15’lik bir kesim “Türkçenin yanı sıra bu topraklardaki bütün diller resmî dil olabilir” diyor.

EĞİTİM DİLİ TÜRKÇE OLMALI

“Temel eğitimde eğitim dili ne olmalıdır?” sorusuna yüzde 73’lük kesim “Yalnızca Türkçe olmalıdır”, yüzde 27’lik kesim de “Türkçenin yanı sıra herkes ana babasından öğrendiği ve konuştuğu dilde eğitim alabilir” cevabını veriyor.
“Seçilmiş yerel yönetimler anadilde veya yerelde insanların konuştuğu dilde eğitim ve kamu hizmetlerinde kullanılmasına ilişkin yetki sahibi olabilmelidir” fikrinde halkın kararsız veya ikiye ayrılmış olduğu görülüyor: Yüzde 40’lık kesim bu ifadeye katılıyor, yüzde 45’lik kesim ise katılmıyor.

LAİKLİK

Toplumun yarısı laikliğin anayasada aynen kalması gerektiğini (yüzde 50,6), beşte ikisi ise kalması gerektiğini ancak “devletin tüm dinlere aynı mesafede olacağı şekilde yeniden tanımlanması” gerektiğini düşünüyor. Her on kişiden biri ise laikliğin anayasadan tamamen çıkartılması gerektiği görüşünde.

DİYANET ANAYASADA YER ALMALI

Diyanet kurumunun anayasada yer alması gerektiğine inananların oranı yüzde 84,3, yer almaya devam ettiği takdirde tüm din ve mezheplere hizmet vermesi gerektiğine inananların oranı yüzde 84,1, anayasadan çıkarılır ise devletten ve hükümetten bağımsız olmakla birlikte kurum olarak var olmaya devam etmesi gerektiğine inananların oranı yüzde 78,1.
Yüzde 69,2’lik kesim diyanet kurumunun anayasada kalması ancak devletten ve hükümetten bağımsız bir kurum olması gerektiğini düşünüyor.
 

DİYANET BAĞIMSIZ OLMALI

Yüzde 62,5’lik kesim diyanet kurumunun bağımsız olması ve herkese hizmet vermesi;
 
Yüzde 58,5’lik kesim ise diyanet kurumunun anayasada kalması, bağımsız olması ve herkese hizmet vermesi görüşünü savunuyor.

DİN KÜLTÜRÜ DERSİ ZORUNLU OLSUN

Din kültürü ve ahlâk bilgisi dersleri hakkındaki sorulara cevap verenler arasında, kaldırılması gerektiğini düşünenler yüzde 3,6 oranında, zorunlu olsun diyenler yüzde 50,1 ve seçmeli olsun diyenler yüzde 46,3 oranında.
“Din kültürü ve ahlâk bilgisi dersi mevcut haliyle devam edecekse içeriği ne olmalıdır” sorusuna toplumun dörtte üçü (yüzde 76,9) “Sünni Müslümanlık yanı sıra tüm din ve mezhepler öğretilsin”, toplumun yüzde 23,1’i ise “yalnızca Sünni Müslümanlık öğretilsin” diyor.

ANAYASADA TÜRK KİMLİĞİ YER ALSIN

Görüşülen kişilerin yüzde 56’sı anayasada halen olduğu şekilde sadece Türk kimliğinin yer alması gerektiğini düşünüyor. Yüzde 35’i ise “Türk, Kürt, Çerkes, Ermeni, Rum, Gürcü gibi tüm etnik kimliklere yer verilmeli” diyor. Yüzde 9 ise hiçbir kimliğe yer verilmemesi taraftarı.

DEVLET TARAFSIZ KALMALI

Görüşülen kişilerin yüzde 70’i, devletin başörtüsü, cinsel yönelim gibi her türlü kişisel tercih konusunda, bu tercihler ne olursa olsun tarafsız kalması gerektiği hakkında hemfikir.

HAKLAR VE YURTTAŞLIK

Toplumun tüm kesimlerinin, devletin vatandaşlarını ayrımcılığa karşı korumakla yükümlü olduğu konusunda hemfikir olduğu söylenebilir. Görüşülen kişilerin yüzde 92’si şu ifade için “doğru” veya “kesinlikle doğru” diyor:
 
“Devlet vatandaşlarını, onların tercihlerinden ötürü maruz kalabilecekleri ayrımcılığa ve saldırılara karşı korumakla yükümlüdür.”
Görüşülen kişilerin yüzde 85’i, ait olunan kültürel grup içinde baskıya maruz kalan vatandaşların hakları için devletin müdahale etmesi gerektiğine inanıyor.

YARGININ ROLÜ

Görüşülen kişilerin yüzde 84’ü “Cumhurbaşkanı, Hükümet, Ordu dahil hiçbir kurum yargı denetimi dışında bırakılmamalıdır” ifadesine katılıyor.

ASKERİ MAHKEMELER KALSIN

“Askerî Mahkemeler kaldırılmalıdır” ifadesi görüşülen kişilerin yüzde 38’inden onay görürken, daha yüksek oranda (yüzde 46) bir kesim tarafından onaylanmıyor.

ASKERLİK

Halihazırda Türkiye’de tüm erkekler için geçerli olan askerlik zorunluğunun yeni anayasada aynen devam etmesi gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 70. Ancak her on kişiden üçü profesyonel orduya geçilmesi veya yeni anayasada vicdani red hakkı ya da zorunlu askerlik yerine sosyal hizmet seçeneğine yer verilmesini tercih ediyor.