Yerel seçim yaklaşırken siyasi hareketlilik gözlerden kaçmıyor. Aday adayları özellikle kendini göstermek istiyorlar. İktidar partisinden aday adayı olanlar, adaylıktan ziyade iktidara bağlılığını ifade etme, aday olmasa da işinde, unvanında, ticaretinde, sosyal çevresinde iktidarla birlikte anılıp, nimetlerinden istifade etmeyi hesap ediyor. Oysa muhalefet partilerinden aday adayı olacaklar ise, unvanını, ticaretini elindeki maddi kıymetleri kaybetme riskini dikkate alarak aday adayı oluyor.  Oldum olası, ikbal peşinden gidenleri hoş görmemişimdir. Davasının yada hayallerinin peşinden koşanlardır hep  favorim olmuştur.

İnananlar için dünya bir sınav yeridir. İnsanlar yaşadıkları topluma, inandığı değerlere uygun yaşamak ve bu değerlere katkı sağlamak zorundadır. Küçük menfaatlerin peşinden koşmak yakışmıyor ülkü insanına, hele ülkün İLAHİ KELİMETULLAH ise hiç mi hiç yakışmaz küçük düşünmek. Aleme nizam vermekten bahsedenler, dünya nimetlerini değil Allah’ın rızasını kazanmayı tercih ederler.

Yerel seçimler için aday adayı olarak adı geçenlere bakıyorum neredeyse hepsi iktidar partisini tercih edenlerden oluşuyor. Bunların hepsi bu şehre bir hizmet etme gayesi içindelerse ne mutlu bu şehrin insanlarına.  Her bir aday adayı bu şehre dair bir proje oluştursa bir hizmet dönemi bile yetmez bu projelerin hayata geçmesine.

Adayların çokluğu bu noktadan çok önemli, ama şimdiden bu arkadaşlardan söz almak lazım, şehrin eksiklerini bertaraf edecek,  gelişimine katkı sağlayacak birer proje oluştursunlar. Bununla da kalmasın her bir partinin aday adayları, aday kim olursa bu projeleri aday olan arkadaşına versinler.

Bununla da yetinilmesin; seçimden sonra da partilerin adayları projelerini seçilen Başkana versinler. Böylece şehirlerinin bir eksiğini gidermede katkıları olur. Nasıl fikir sizce?

Şehrimizin çok sorunu var. Ama şehrin seçilmiş “Yed-i emini” maalesef liderlere yakın adaylardan seçiliyor, onlar da şehrin insanına hizmeti değil, parti genel başkanına yakın olup, daha koltuğa oturduğu ilk günden itibaren gelecek seçimde yeniden aday gösterilme arayışını daha öne çıkartıyor.

Bu şehirde 1980 ihtilali öncesi Sayın Ahmet Uncu ve sonrasında da Sayın Hacı Ali Özal şehircilik perspektifi ile Belediye Başkanlığı yapan ve şehre layık-ı veçhiyle hizmet eden Belediye Başkanlarımızdır. Buradan kendilerine minnet ve şükranlarımı arz ederim. Sonrasında gelenler ise özellikle imar konusunda maalesef yılları heba etmişler ve şehir bu gün kocaman bir köy görüntüsüne büründürmüşlerdir.

Gerek Refah-Fazilet partisi, gerekse AKP döneminde Belediye Başkanlığı yapanlar, hizmet süreleri içerisinde partilerinin iktidar olması nedeniyle, hizmet getirme imkânı varken bundan istifade etmemişlerdir. Yeteri kadar vizyoner davranamamışlardır. İktidara yakın olan partiye sırtını dayamış, onun liderinin taassubu ile Belediye Başkanı olmuş, sonrada yan gelip yatmıştır.

Hizmeti var da inkârcılık ettiysem özür dilemeye de hazırım. Ama gördüğüm o ki, bir milyon nüfuslu şehir tek aks üzerinden gelişiyor. Şehrin ortası gecekondu, şehrin bir mastır planı bile yok. Tarihine sahip çıkılmamış,  günü birlik çözümler ile sorunlar ötelenmiş, şehrin;“insanların içinden geçtiği değil de içinde yaşadığı yerler” olduğu gerçeği unutulmuş. İnsanların inançları ve beklentisizliği kullanılarak yarınları karartılmıştır.

Aslında her bir aday adayı çevre illeri gezip inceleyip Kahramanmaraş ile ilgili projeler geliştirse biz bu defa hiç olmazsa şehrin çehresini değiştirebiliriz. Gaziantep, Adana, Kayseri belediyecilikte önemli ilerleme kaydetmiş iller olmasına rağmen Kahramanmaraş’ta örnek gösterecek tek bir belediyecilik hizmeti gösteremeyiz.

Unutmamak lazım ki her şehrin bir “kimliği” vardır,“Ruhu” vardır. Şehre gelenler bu ruhu hissetmeli ve kimliğini kolayca görebilmelidir. Ama ne yazık ki, şehirle ilgi bir kimlik henüz oluşturulmuş değil. Farklı medeniyetlerin yaşam sürdüğü Kahramanmaraş’ta bu medeniyetlerin izi kalmamıştır. Bir şehrin gelişmişliğine önemli katkı sağlayan turizm; şehirlerin geçmişi ile güncelinin harmanlanış şeklini meraktan doğmuştur. Lütfen şehrin doğal güzelliği ve tarihini yaşatacak adaylara fırsat verelim.

Kahramanmaraş,  toplu taşımadan, şehir planlamasına, tarihi eserlere sahip çıkmasından, çevrenin korunmasına ve bitki florasının kayıt altına alınması ve muhafazasına kadar sahipsiz kalmış bir şehir durumuna gelmiştir. Şehrin orta yerinden kocaman bir alan istimlâk edilmiş olmasına rağmen, sıkışan trafik sorununa hala bir çözüm bulunamaması, imkânsızlıktan değil yeteneksizlikten belediyeciliğin yapılamadığının açık bir itirafıdır.

Onun için Kahramanmaraşlı bu seçimde sorununu çözebilecek adayı desteklemelidir. Aday projesine ve işi yapabilme kabiliyetine göre değerlendirilmeli, İktidarın gücü altında ve onun baskısı altında kalıp, iktidar olmanın avantajını kullanma söylemine itibar etmemelidir. Şu ana kadar ki Belediye Başkanları  hep iktidar partisinden idi de ne oldu? Onu görmeliler. İktidar partisinden olup da yatacağına muhalefetten bir aday olsun, ama yetenekleri ile Kahramanmaraş’a katkı sağlayacak özellikte olsun yeter.

Hadi, yeteneğine ve kabiliyetlerine güvenen adaylar, iktidar muhalefet fark etmez çıkın ortaya, ama lütfen projenizle, ama lütfen samimiyetinizle, ama lütfen bu şehre vefanızla, hizmet etme arzularınızla, diğer illerde gördüklerinizin şehrinizde neden olmadığına isyan ederek, hırslanarak, disiplinli çalışmaya hazır olanlar çıkın ortaya meydan sizin. Kahramanmaraşlı sizi bekliyor ben inanıyorum ki bu kez partiden çok kabiliyetler ve samimiyetler önde olacak. Allah’ın selamı üzerinize olsun.