Bugün kendimden söz edeceğim: Zaman hızlı akıyor..

Önceki gün evlenmiştim, dün çocuğum oldu, bugün evlendirdim kayın baba oldum ! ya dostlar !.. bir bir ebedi aleme yolculuk yapıyorlar..

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu diyor ya : “ 3-5 Saniyesine hükmedemediğiniz bir dünya “ bu dünya için değer mi ?

Annem, babam , dedelerim ve Nenelerim birkaç gün önce aramızdan ayrıldılar..!

Emmilerimi, Dayılarımı hiç sormayın dostlar ! beş on dakika gibi bir süre önce aramızdan ayrılıp gittiler..!

Söyledim ya : İnsan ömrü çok kısa , Zaman hızlı akıyor, filmle 1-2 saat sürüyor ama inanın insan ömrü bir film bile değil !..

Bugün şöyle geriye dönüp hayatınıza bir göz atın en fazla 10 dakika içinde tüm yaşadığınız olaylar gözünüzün önünden bir sinema filmi gibi geçip gidecektir..

Son baharda ağaç yapraklarının bir iki döktüğü gibi dostlar da bir bir gidiyor..

Hacı arkadaşım: Fatma Kara, bizim Niyazi Kara’nın annesi, dün toprağa verdik, hep gözümün önüne : Medine ve Mekke de Arafat’ta hac yapışı geldi.

Kimseye karışmaz, dedi kodu yapmaz, mala yani konuşmaz, Namaz kılar, dua eder, Kur’an-ı Kerim okur yılın hacısı idi..

Dünya da yaşayan kanı olan bir melekte uçtu gitti Fatma Kara annemiz.. o örnek insan örnek anne idi.. mekanı cennet olsun ,şehit olarak ölmek istiyordu, sonunda o da oldu. Şehit annemizin.. Mübarek Ramazan ayında güzel bir günde yola çıktı..

Mezarlık da eski bir dost: Mehmet Yalçıneli

Efendim: Türkiye Gazetesi muhabirliği yaptığım dönemde, Türkiye Gazetesi Bürosu Belediye arkasında Erdoğan apt. altında içerde oturuyorum: güleç yüzlü, melek gibi bir insan kapıdan girdi, selam verdi.. Buyurun dedim, Ben Mehmet Yalçıneli, emekli astsubay, az yukarı büro açtım yarın sabah sizleri çorba içmeye bekliyorum , “ dedi ve gitti..

Emekli olmak içinde çok erkenmiş , çok gençmiş dedim içimden 1982 yılında..

O zaman , Zaman gazetesi temsilcisi olup, basın yanında toplaması ve hizmet denilen FETÖ örgütünün temiz ve saf bir insanı olarak gönüllere girmişti.

Sonra ki Zaman içinde : FETÖ anladığı gün, bunu kapı dışarı ettiler..

Mahkemeye verdi, oğlu ve kendini işten attıkları için tazminat davası olmak üzere bir çok kanaldan mahkemeye gitti ise de FETÖ gücü yetmedi..

Son zamanın da iyi anlamıştı ama iş işten geçti.. hayatının son dönemini mücadele ile geçirdi..

Aaaa mezarlık da bir anons, Merhum Mehmet Yalçıneli diye..

Yukarıda yazdığım olaylar bir film gibi gözümün önünden geçti hem de çok değil 20/30 saniye de 1982-2018 birkaç saniyelik film..

İnsan ömrü çok kısa , Zaman’ın peşine yetişemiyorsun seni alıp götürüyor..

Bir dönemin jet imamı Abdurrahman Akbaba, sonraki dönemin kaymakamlık müdürü , elinde düğün davetiyesi ile geldi.. kayın baba olacakmış.. oysa 1982 yıllarda Ramazan da hızlı teravih kıldırdığı için peşinde koştuğumuz emekli Abdurrahman Akbaba..

O günden bugün gözümün önünden geçti en fazla 20 saniye..

Sevgili dostlar: Hatırlayın bugüne kadar en yakınınızdan kimleri gönderdik Şeyhadil Mezarlığına ! hatırlayın..

1980 yıllardan sonra ayda bir İstanbul’a giderdim, Hafta da bir Kayseri veya Adana ‘ya giderdim.. Otobüs de 40 kişi varsa 35 tanıdık olurdu..

Bugün otobüse biniyorum, veya uçağa biniyorum, bir kişi iki kişi tanıdık ya var ya yok , o tanıdıklar şimdi büyük bölümü Şeyhadil de veya başka yerdeler..

Akşam spor yaptığım Riva da gençler yanıma geldiler.. yaşları sanıyorum 18-25 arasında selam verip hal hatırımı sordular.. onlar beni isim olarak tanıyorlar ama ben onları tanımıyorum, tanışalım dedik babaları dostlarımız..

Çocuklar kocaman adam olmuşlar.. onlar bizi babası ile gördüğü için tanıyor, ama biz onları tanıyamıyoruz.. hayat bu çok hızlı akıyor..

Çocuklar büyüyor, hemde inanılmaz bir hızla, dün bebek olan bizim doktor bugün evlendi ayrı bir ev oldu.. yarın çocukları olacak onlarda çok hızlı büyüyecek bunu görüyorum..

Biz yerimizde duruyor muyuz ? hayır ömür denilen su akıp gidiyor..

Gelin şunu yapalım: gururu kibiri bir kenara bırakalım, herkesle bir helalleşelim , kardeş diyelim dost olalım, ölüm var ölüm, belki birkaç saniye sonra bunu kimse bilemez..

Gelin helalleşelim..

Hayırlı Ramazanlar..