1970 yıllarda Milli Selamet Partisi ve devamı ile gelen günlerde sakal bırakmak Erbakancılara ait bir şekildi.. adam sakallı ise Erbakancı derlerdi..

    Bir hacı abimiz : “ Sakal bırakarak sünnet sevabı almak istiyorum ama MSP derler, Erbakancı derler diye bırakamıyorum” demişti..

    Yine bu yıllarda : Kur’an-ı kerim okumasını bilmiyorum bir arkadaşımız : sakal bırakmak istiyorum cenazelerde yemek de haydi hoca kur’an-ı kerim oku diyorlar rezil oluyorum bu sebeple sakal bırakamıyorum “ diyerek dert yanmıştı..

     Sakal bırakıyorsan : Kur’an-ı kerim okumasını bileceksin, dua etmesini bileceksin.. o zaman öyle di..

     Sakallı hoca olur, Kur-an-ı kerim okumasını bilir algısı ile özellikle 1980’lerden sonra MSP veya Refah Partililer tek tek sakallarının kesmeye başladılar..

     FETÖ de Sakalsız Bıyıksız bir insan tipi ile sürekli insanlarımızın karşısına çıkması ile kimin ne olduğunu anlayamaz olduk o dönemde..

    Ancak : son dönemde, gençler saç uzatma ve sakal bırakma modasına girdiler..

    Ünlüler : dövme yaptırıyor diye , büyük günahlardan olan dövme yaptırmaya başladılar ki , gusül abdesti alamadıkları için çoğu abdestiz geziyor..

    Akşam bir iftardayız, sakallı genç kardeşimize: “ Hacı baba bir aşır okur, dua buyur “ dediklerinde genç “ ben Kur’an-ı kerim bilmem, yemek duası da bilmem” diye cevap verdi..

    Ve ilave etti: ismini de söyledi , ünlü bir futbolcuya hayran olduğu için ona benzemek için sakal bırakmış.. : Kendi  olma yerine birine benzeme çakma kişilik sahibi olmasını ikrar etti..

    Başa dönüyorum: Bir arkadaşımız, başörtülü kızlar parklarda fuhuş yapıyorlar, açıktan çok fazla dedi.. bu söz beni çok etkiledi..

    Kahramanmaraş’ta 12 Şubat Stadyumu, Göz hastanesinin üzerindeki parka şöyle bir göz attım, sözlerin doğru olduğunu gördüm.. üstelik de buradaki kızların yaşlarının çok küçük olduğunu gördüm, düşünün 15-16 yaşında kızlar 30 -40 yaşındaki adamlarla aşka fişne yapıyorlar.. baş örtüsüne de ne demeli ?

    Oradan Yukarı Aliye parkını gezdim durum vahim..

    Tahmin ediyorum: 14-15 yaşında bir kız çocuğu, başı örtülü, mübarek Ramazan günü sevgilisi ile kafa kafaya park da sigara içiyorlar.. koklaşıyorlar.. kendimden utandım..

    Beni gören ve gazeteci olduğumu bilen bizi tanıyanlar yanıma geldiler..

    Abi : “Belediyelerimiz park yaptı ama fuhuş yuvası oldu, bir şey diyemiyoruz, oysa belediyelerimiz buralara birer güvenlik görevlisi koysa böyle uygunsuz olanları dışarı çıkarsalar mahalle sakinleri olarak bizde ailecek gelip parkta otura bileceğiz” dedi..

    Benim evim parka bakıyor, pencereye çıkamaz oldum diyen bir vatandaş koşarak yanıma geldi.. “ Belediye başkanlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını bekliyoruz,” dedi..

    Bir süre önce : Ahirdağına çıktık, akşam dönüyoruz, Doğan, Şahin, eski model Renault yani fiyatı 10 bin TL bulmayan eski araçlar içinde başörtülü kızların çok uygunsuz halde gördüm hemde yüzlercesini..

    Buradan ortaya şunu çıkardım : Önemli olan aile baskısı ile başının örtmek değil, yüreğine Allah korkusu, Peygamber sevgisini, haramı helali sokmaktır.. Haramı helali bilmiyorsa başını örtme değil çuval içine koysanız bile boş..

    Her gördüğün sakallıyı hacı baba sanma: Popçu özentisi, topçu özentisi ile sakal bırakan ‘a Kur’an-ı kerim oku dersen, sert tepki alabilirsin !

    Mesele sakal değil: o kişinin beyninin içinde ne var ona bakmak gerekir..

    Son dönem de benim gördüğüm: Başörtüsü ve Sakal moda oldu.. ama içi boş, beyinler boş..

    Bir eğitim kurumu : Üniversiteye hazırlanan gençler, genç kızlar bir köşeye oturmuşlar sigara içiyorlar..

    Yoldan gelip geçenlerden utanma da yok, ardamarı çatlamış bunların utanma diye bir şey yok.. Allah ıslah etsin..

    Yine park dayım şöyle 30-35 yaşında bir genç kadın , başı örtülü, ayağında bir pantolon her yeri meydanda, elinde sigara içerek geliyor.. hem de mübarek Ramazan’ın son gününde..

     Her şey olabilir: Özürlü olabilir ama insan başındaki örtüye saygı gösterir sigarayı yolda içme bari.. git evinde iç başka yerde iç insan biraz utanır !,,,

     Öğretmenlerle konuştum: “Abi bir şey diyemiyoruz, veli “ Benim çocuğuma karışma” diyor.. karış diyenlerden de biz korkuyoruz, çünkü :”Polise gidip bana cinsel tacizde  bulundu “ der iki de yanında yalancı şahit götürse hayatımız biter, biz görmüyoruz sende görme “ dediler.. görme abi görme, insanlardan uzak dur !.. nasihatini dineldik..

    Park da fuhuş yapan – öpüşen – koklaşan, köpek gibi iş yapanları , niye kovmuyorsunuz diye şikayet eden mahalle sakinlerine söylediğimde: “ Abi ya gider bizi polise şikayet ederse ne yaparız, bize cinsel tacizde bulundu derse ne yaparız ?” diyorlar..

    Bende dedim ki : O halde siz polise şikayet edin , ediyoruz abi , polis geliyor kimliklerine bakıyor , başka bir şey yapamıyor polis gidince yeniden öpüşmeye başlıyorlar, çocukların ahlakını bozuyorlar,” diyor..

     2018 Türkiye’si ve Kahramanmaraş Manzarası..

     İnanmayan varsa : Parkları gezsin, Tarihi kılavuzlu köprüsü, cancık Mağarası, Tömek yolu, Orman yolu, Ahirdağı yoluna akşamüzeri gitsinler , eski araç içinde nasıl fuhuş yapıldığını gözleri ile görsünler..

     İçki ve Fuhuş, üstelik çoğunluğu baş örtülü, sakallı gençler ki : “ Beyni ve kalbi boş insanlar” Eğitim sistemini işte burada sorgulamak gerekli..

     Biz Türk gençliğini bu hale nasıl getirdik ?

     Parası olan ise : 1x1 bir daire alarak bu işi orada çok daha rahat yapıyor ki bugün bir çok varlıklı gencin bir artı bir evi var.. bu da kanayan ayrı bir yaramızdır.. aile düzenimiz yıkılmak üzere , uyanın anne ve babalar uyanın..

     Dert çok neyse bugünlük bu kadar

     Hayırlı Ramazanlar..