Sevgili kardeşim İbrahim İnal beye, spor amaçlı parkta bisiklete binerken, yoldan çıkan ve çok hızlı gelen bir araç çarparak hastanelik ediyor..
Beyin kanaması, Kaburgalarında kırıklar var , şu anda durumu çok şükür iyiye gidiyor.. En azından şuur açık konuşabiliyor..
Umraniye Devlet Hastanesinde yatıyor Allah şifalar versin diyorum..
Bela gelip onu parkta bisiklete binerken yakalıyor..
Az bir sadaka, çok kaza ve belayı def eder bu sebeple sadaka verilmelidir..
Sadaka birinin eline konan para değildir: Güler yüzle birine selam verseniz sadaka sevabı alırsınız, bir dostunuza veya bir çalışana bir simit ısmarlasanız, bir bardak çay ısmarlasanız oda sadakadır.. Sadaka vermeye devam edelim inşallah..
Bu inceliği bilen kişiler: bir yere giderken, çay içmeye simit vs. alıp giderler..
Onikişubat ilçemizde : Kayınbiraderinin evine giden adam , kayınbiraderinin hanımını av tüfeği ile vurarak öldürüyor..
Kadın mezara, adam cezaevine değer mi?
Olaya şöyle bakalım içeriğini tam bilmiyoruz ama: Kadın adama iftara atmış olsun, örnek ya da parasını çalmış olsun, ya da bizim aklımıza gelmeyen çok büyük bir kötülük yapmış olsun, tüm bunlara rağmen öldürmeyi değer mi?
Ya da mahkeme ve yargı varken onu öldürme yetkisini o adama kim verdi?
Bela geliyorum diyor ya!..
Adam noterin önünde arabasını ikinci sıraya park etmiş noterde işi var , arkadan gelen araçlar geçemediği için korna çalıyor..
Noterden çıkan adam: sopa ile sürücü ve araçlara saldırıyor, beş dakika bekleyin canınız mı? Çıktı diyor ve hem suçlu hem de güçlü olarak araçlara zarar veriyor..
İşte tam burada Bela Gelirse sözü yerini buluyor..
Şehir magandasını polisler durduruyor ama: araçlara büyük zarar veriyor, sonra adliyeden serbest kalıyor, böyle bir adalette olmaz..!
Bela Gelirse dedik ya!..
Bir arkadaşımızı biri sürekli telefonla rahatsız ediyor.. Gece gündüz yok sürekli rahatsızlık veriyor.. Bela geliyor.. Geliyorum diyor, dengesizin biri..
Arkadaşımız beline silahını takıyor gidip onu öldürecek: bir başka arkadaşımız, ona söyle bir nasihat ediyor: git ona de ki.. “ Abi sen büyük adamsın özür dilerim!” de diyor..
Arkadaşımız vurmaktan vazgeçerek dediğini yapıyor..
O belanın sözü ise arkadaşımıza : “ Çakal akıllı ol akıllı dur !” diyor..
Bizim arkadaş peki abi diyor.. Ondan sonra bir daha rahatsız etmiyor.. Mal deli çünkü.
Bir büyük sözü dinleyerek belayı böyle savmakta varmış demek ki!..
Dün dostlarla beraberiz. Deli desem değil, akıllı desem hiç değil, bağıran bir adam, yani hazır bela uysan elini kana bulayacaksın!
Çareyi biz oradan uzaklaşmakta bulduk..
Bir dostumuz anlattı: yeni sıfır bir Mercedes binek araç aldı..
Şahin , Doğan araç sahipleri , daha doğrusu bir grup serseri , etrafını sararak: “ Mercedes’e çarpsak farı kırılsa bizim araba onun farını karşılamaz!” diyerek kahkaha atarak yolunu kesiyorlar..
Polisi arasam: evin önünde gelir araca zarar veriler, üzerimde silah var çekip iki sıksam biz hapsi boylarız.. Sonunda belayı başımdan defnetmek için gençlerden özür dileyerek bir şarap parası verdim gönderdim “ diyor..
Bela geliyor.. Kader mi? , Yazgı mı? derseniz bilemem ama bela geliyorum diyor geliyor.. Beladan kurtulmak için hepimiz dua edelim..
Nerede nasıl geleceği belli olmaz..
Allah kötülerin şerrinden bizleri korusun..
Biz iyilik yapalım güzellik yapalım güzel olalım dostlar..
İyi günler..