Hani Abdurrahim Karakoç diyor ya : Aş kağıda yazılmıyor, Mihriban
Her doğru her zaman yazılmıyor !..
Hakikat karşısında : Lambada yanan ateş titriyor !
Ama hırsızlar, hainler ülke kaynaklarını soymaya devam ediyor..
Bu dünyada kimin neyi kaldı, kim ne götüre bildi ? son giderayak bir metre kare mezar , oda üç beş yıl- elli yüz yıl yada beşyüz yıl sonra kayıp oluyor..
Bir göbek sonra mezarını soran bile kalmıyor
Kimler geldi ? kimler gitti ? tarih de bilinen üç beş kişi..
Yüreğim yanıyor.. mutlu değilim, düzensizlik ve adaletsizlik yüreğimi yakıyor, doğruları yazarsan nasıl yazacaksın ? yaza biliyor musun ?:
Olgun Şimşek bir türküsünde söylüyor ya !
“ Üflediler söndüm / karanlıkta gönlüm / hic bilmezdim ama / derindeymiş pek derdim
bak içime gör beni
tut elimden yak beni
istemezsen bu aşkı
otur baştan yaz beni
Biz oturup baştan da yazamıyoruz: sadece derin bir ah çekiyoruz.. vay dünya diyoruz.. Neşet Ertaş usta diyor ya : Hep sen mi ağladın , hep ağlayan beniyim..
Hep sen mi ağladın sen mi yandın
Bende gülmedim yalan dünyada
Sen beni gönlünce kutlu mu sandın
Ömrümü boş yere çalan dünyada
Ah yalan dünyada yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada
Beytül mal, Hz. Ömer, devlet işleri bittiğinde aydınlanmak için yaktığı çırasını/mumunu söndürür , yada lambasını diyelim söndürür , kendi parası ile aldığını yakar özel işlerini onunla yaparak Hazreti Ömer Adaletini dünyaya göstermiş..
Kurt – Kuzu ile gezdiği halde: Hz. Ömer adaletinden korktuğu için kuzuyu yiyememiş..
Ya bugün !
Yağma hasanın ballı böreği yiyin ağalar yiyin !
Bir metre kare toprağın altında hesap olduğunu düşünerek yiyin !..
Bir hırsız : “ Ya benim ihtiyacım vardı !” diyor
Bu dünyada ihtiyacı olmayan biri var mı ?
Hak ve Adalet nerede kaldı ?
Karacaoğlan halk şairi söyler ya :
Karac'oğlan der ki ölüp ölünce
Ben de güzel sevdim kendi halimce
Varıp gurbet ele vasıl olunca
Dostlardan haberim al melül melül
Gurbette gidiyorum: yapılanları görüyorum isyanım tavan yapıyor, sılaya dönüyorum, hırsızları görünce yüreğim yanıyor..
Çıkıp Kahramanmaraş Kale burcundan bağırmak istiyorum: Hırsız var , Hırsız var !
Eskileri gidiyorum: bir türkü aklıma geliyor !
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişti feryadım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül har elinde ah ile zardır
Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Daimiyem her can ermez bu sırra
Gerçek aşık olan erer o nura
Yusuf sabır ile vardı mısıra
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Evet ağlamak istemiyorum , gülmek istiyorum, bir kanalımızda sağlık programı , bir kahkaha bir kilo pirzolaya eşit diyor.. gülmek istiyorum, devleti soyanları görünce gülemiyorum..
Sözün sonu Aşık Mahsuni Şerif den :
Mevlam gör diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
Dura dura bir sel oldum erenler
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı
Güzel seni çok özledim
Üç ay oldu yol gözlerim
Hakikatlidir sözlerim
derindeymiş pek derdim
Şifreyi çözene helal olsun, bugün böyle, ordan burdan, sözün özü içinde okuyan anlar, arif olan çözer..
Aşağından yukarıdan, yolun sonu görülüyor..
İyi günler dostlar..