Geçen Pazar günü herkesin de bildiği iki ayrı esnaf kredi kefalet kooperatifinin seçimi vardı. Biri Şeref Kazancı’nın diğeri de Ali Rıza Kekeç’in başkanlıklarını yaptıkları Esnaf Kerdi Kefalet Kooperatiflerinin seçimiydi.

Şeref Kazancı ve karşısındaki aday Mehmet Geçkil önceden mutabakat imzalayarak seçimin demokratik ortamda yapılmasına imkan sağladılar. Sandık kurulması yönünde anlaşmaya vardılar.

Ali Rıza Kekeç ve İnşaatçılar Odası Başkanı Adnan Kozak’ın aday olduğu kooperatif seçiminde adeta kanunlar hiçe sayıldı, ortakların seçme ve hakkına darbe vuruldu. Demokratik olmayan el kaldırma usulü ile seçime gidildi.

El Kaldırma usulü ile seçim Kooperatifiler ana sözleşmesinde var. Ancak seçim yapılan alanda sadece Kooperatif ortaklarının bulunması ve salonda bulunan ortak sayısı ile hazirun cetvelindeki imza sayısının eşit olması ile mümkün.

Peki bu seçimde neler oldu? Demokrasiye nasıl darbe vuruldu?

Hazirun cetvelinde bulunan imza sayısı ile salonda bulunan kişiler sayılmadı. Salonda hazirun listesini imzalayanların 3 katı fazla insan vardı. İşyeri  açmayı bırakın bankada hesap dahi açtıramayan reşit sayılmayan 18 yaş altı gençler vardı.

Otobüslerle üye olmayan kişiler getirildi. Hangi fabrikadan hangi köyden geldiler? Üstelik ellerinde kooperatifin mührünün basılı olduğu kağıtlarla içeriye girdiler. Provokatörlük yaptılar. Emniyet güçlerini dahi zaafiyete uğrattılar.

Salonun içerisinde bulunan kişi sayısı ile ve dışarıda bulunan hazirun defterindeki imzaların sayılması için  Bakanlık Temsilcileri defalarca uyarılmasına rağmen dikkate almadılar, görevlerini yapmadılar. Sayacağız dediler fakat saymadan alel acele Divanı açtılar.

Divan Başkanı görevi devir alınca  alenen yanlı davrandı. Gelir-gider tablosu okundu, yine alel acele, bizim listeyi vermeden “Beyaz Liste” var dedi ve okudu oylamaya sundu, elleri saymadı "Hayırlı Olsıun" dedi çıktı.

Bizim itirazlarımız üzerine üyeler tarafından da bilinen YEŞİL listeyi, "TURUNCU" liste diye okudu. Yine kaldırılan eller sayılmadı.

Vekaletli oyların ayrı sayılması gerekirken sayım dahi yapılmadı. 

Bakanlık temsilcileri de bütün bu uslsüzlüklere ses çıkarmadı, görevini yapmadı, adeta tiyatro seyrettiler. 

Divan başkanının arkasına oturan Ali Rıza Kekeç ve hemen salonda bulunan kalabalığın karşısında ayakta hazır bekleyen yönetimdeki Süleyman Göçer ve Coşkun Dağ sunulan tekliflere onlar el kaldırınca salonda bulunanlar nasıl el kaldırdı? (Yönetimin oylamada el kaldırması yasak)  Kime ne dediniz?  Ben onları da biliyorum. Ona da sıra gelecek. Hepsi belgeli. Kameralarda her şey kayıtlı.İŞTE FOTOĞRAFI

Bize defalarca istememize rağmen verilmeyen, dilekçeyle seçime 12 gün kala 17 Ocak tarihinde mail yoluyla gönderilen içerisinde TC Numaralarının yanlış olduğu ve ölülerin bulunduğu listede, ölüler de oy kullandı mı?

Divana ve bakanlık temsilcilerine dilekçe sundum. Divan Başkanı “Önce verecektiniz, şimdi olmaz” dedi zorla verdim. Divan seçilmeden dilekçeyi nasıl verebilirdik? Sunduğum dilekçeler işleme dahi alınmadı.

2 aday tarafından imzalan İl Emniyet Müdürlüğünde imzalanan mutabakata mevcut yönetim tarafından kesinlikle uyulmadı.

İL TİCARET MÜDÜRÜ AHMET UÇAR NEREDESİN? NEDEN GÖREVİNİ YAPMADIN?

Seçim öncesi “Alınacak Vekaletlerde Bakanlığın istediği 5 madde olmazsa seçimde alınan kesinlikle vekaletler geçersiz sayılacak” dedin. Ne oldu da seçim haftası 1 hafta izin aldın? Telefonlarını da kapattın, sadece Whatsapp mesajlarına cevap verdin. Peki o mesaj yoluyla verdiğin cevaplar durmuyor mu sanıyorsun?

Bakanlıktan gelen belgeyi bize gönderdin ve “Bakanlığın emri bizi bağlar, kesinlikle bu 5 maddeden biri eksik olursa vekaletler kabul edilemeyecek” diye yazdığın mesajın durmuyor mu sanıyorsun?

Hadi diyelim hastan var, izne ayrıldın, seçime görevlendirdiğin memuruna neden aynı talimatı vermedin?

Kanunları kişiye özel adamına göre mi uyguluyorsun? Yaptığın görevi kötüye kullanmak değil mi?  Demokrasiye darbe değil mi? Devlete olan güveni neden zaafiyete uğrattın?

Şimdi herkes iyice düşünsün. Burada seçim mi yapıldı?

Bir seçim yoktu, kanunlar çiğnendi, adalet hiçe sayıldı.

Kurulan bu tezgah karşısında Başkan adayı Adnan Kozak, yenildi mi hezimete mi uğradı? Hayır! Hezimete uğrayan ne yazık ki demokrasiydi, ortakların seçme ve seçilme hakkıydı. Esnaf ve sanatkara vurulan darbeydi.

Sandığa gitmekten korkup, seçildim diye tebrikleri kabul edenler vicdanınız ne kadar rahat. Divan Başkanı, üyeleri ve Bakanlık temsilcileri vicdanlarınız ne kadar rahat?

Bir seçimde en ufak şaibe bile demokrasiye vurulan darbe, adalete düşürülen gölgedir, lekedir. 

Buradan tüm yetkilileri göreve davet ediyorum. Sizler adaleti sağlayacaksınız. Sözlü olanları ispat edemem ama yazılı olan belgeleri yayınlıyorum.