MAHİR Ünal…
Ak Parti TBMM Grup Başkanvekili…
Türkiye’nin en güçlü adamının yani Başbakan Erdoğan’ın meclisteki vekili…
Ama…
Ama bizim için önemli özelliği, Kahramanmaraş Milletvekili olması…
Dahası, Kahramanmaraşlı’nın verdiği oyla böylesine önemli bir ünvanı almış olması…
Kimileri, “Çok abartıyorsunuz, evet güçlü bir vekil ama sizin abarttığınız kadar da değil, hayal dünyasında gezmeyin…” dedi…
Kimileri, “Gücün yanında yer alıyorsunuz. Diğer milletvekillerine neden bu kadar övgülü yazılar yazmıyorsunuz?” dedi…
Kimileri de, “Yüreğiniz yetiyorsa diğer siyasetçileri eleştirdiğinizin yarısı kadar Ünal’ı da eleştirsenize…” dedi.
Dediler dediler…
Bir eski milletvekili de onun elinde tuttuğu bu “güç” ile alakalı olarak “Peki” dedi ve devam etti; “Madem böylesine güçlü bir milletvekiline sahipsiniz, rutin devlet hizmetleri dışında bu kente gelen ekstra ve olağanüstü denecek bir devlet hizmeti var mı?”
İşte can alıcı soru bu!
“Mahir Ünal gibi güçlü bir milletvekiline sahibiz bu doğru ama bu gücün kente dönüşü var mı?”
Denebilir ki, “Gözün kör mü, Göksun Tünel ve viyadüklerini göremiyor musun?”
Peki benim de çok önemli bulduğum Göksun Tünel ve viyadükleri, Mahir Ünal bu kentin milletvekili olmasaydı yapılmazmıydı?
Yani Ak Parti iktidarının 12. senesinde batıdan doğuya bütün Türkiye’de otoyollar yapılırken bizim bu yolumuz yoksa 2023 vizyonunun son senesinde mi yapılırdı?
Şimdi lütuf bu mu?
Bakın bir şeyin altını özellikle çiziyorum, dediklerimi kimse başka yönlere çekmesin!
Biz, devletin Kahramanmaraş’a hiçbir hizmeti, yatırımı gelmiyor falan demiyoruz.
Allah devlete zeval vermesin. Eğitimde, sağlıkta vs. önemli hizmetler elbette geliyor, katkısı olanlardan Allah razı olsun ancak bu hizmetlerin hemen hepsi de rutin devlet hizmetleridir. Yani milletvekili Ahmet olmazsa Mehmet olsun, kim olursa olsun gelirdi zaten. Bizim anlatmak istediğimiz, tıpkı Mersin gibi, tıpkı Hatay gibi, tıpkı Adana gibi, tıpkı Malatya gibi ve tıpkı hep özendiğimiz Gaziantep gibi ekstra ve olağanüstü denilecek devlet yatırım ve hizmetleri bizim kentimize geldi mi?
Maalesef kocaman bir HAYIR!
Sayın milletvekilimiz, güçlü milletvekilimiz biz biliyoruz ki, her bakana en az genel başkan kadar sözünüz geçiyor.
Allah aşkına sizden çok rica ediyoruz, bu kente tıpkı çevremizdeki illerde olduğu gibi olağanüstü hizmet gelmesini sağlayın, farkınızı fark ettirin.
Tek isteğimiz bu sizden…
YIKIN DUVARLARI SAYIN ÜNAL!
BİZCE Mahir Beyin en büyük dezavantajı kendini, seçildiği bu kentten tecrit edip, halkla arasına duvar örmüş olmasıdır.
Şimdi diyebilir ki, “Kentime gelip gezmiyor muyum, halkın içine girmiyor muyum?”
Maalesef göremiyorsunuz Sayın Ünal, siz bir kısır döngü içindesiniz! Evet geliyorsunuz, etrafınızdaki insanlar sizi abluka altına alıyor, kimseyi size yaklaştırmıyor, her şeyi güllük gülistanlık toz pembe görüyorsunuz.
Mesela tıpkı mevkidaşınız bir Yıldırım Ramazanoğlu gibi, bir Sıtkı Güvenç gibi, bir Nevzat Pakdil gibi kendi kendinize bir program yapıp tek başınıza kenti gezin, tek başınıza insanlarla konuşun, tek başınıza bir berbere gidin, o zaman görün asıl samimiyeti ve gerçekleri!
Mesela şu fotoğrafa iyi bakın Sayın Ünal!
30 – 40 güne kadar bu kentin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturması muhtemel Fatih Mehmet Erkoç ile milletvekili Yıldırım Ramazanoğlu’nun samimiyetini siz de hissedebiliyor musunuz?
Kendileri belki de o anda farkında bile değildirler ama ne kadar içten, ne kadar samimi bir duruştur bu böyle.
Erkoç’u halktan biri olarak algılayalım. Hiç de aralarına duvarlar örmemişler.
Siz de yıkın Kahramanmaraşlı ile aranızdaki duvarları Sayın Ünal!
Sizin dediğiniz gibi kendimizi önemsemiyoruz ama sizi çok önemsiyoruz Mahir Bey ve inanın sizi çok da seviyoruz, “dost acı söyler” misali.