Yapılan araştırmalarda en güvenilmez meslek dallarında siyasetçiler, pazarlamacılar, gazeteciler, avukatlar, sendikacılar ... diye sıralanır gider.

En güvenilir buldukları ise; öğretmenler, polisler, askerler vs. diye sıralanır.

Bana göre her meslek grubunda iyilerin olduğu gibi mutlaka art niyetliler, kötülerde vardır.

Yüreğinde insan sevgisi, vatan sevgisi varsa insanın, mesleğini de en iyi şekilde icra etmeye çalışır.

Zaten işini severek yapmıyorsa bir insan bulunduğu camiada kaybolur gider, başarısızlığı kaçınılmazdır.

Etrafımızda bir şeylerin düzelmesini istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız.

Evet, değinmek istediğim konu, Kahramanmaraş basını ve siyasetçileri.

Her meslekte olduğu gibi bizim camiamızda da mesleği kötüye kullananlar yok değil.

Ancak bunun sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Kahramanmaraş basını olarak, gerçekten büyük bir özveri ile zor şartlar altında, kıt imkânlar içerisinde en iyi şekilde görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Emekleri asla inkar edilemez, memleketin gelişmesi adına sorunları, ihtiyaçları ve icraatları gündeme taşıyan usta kalemler var.

Yeri gelmişken, bu usta kalemlerin ismini zikretmeden ve onlara teşekkür etmeden geçemeyeceğim.

Her fırsatta her yerde gururla söylediğim, benim mesleğe başlamama vesile olan ustam Karaozan Eshabil Karademir, Mehmet Fiskeci, Mehmet Taş, Akif Arslan, Yener Atlı, Abid Vanlı, Mustafa Şirin, …

Tabiri caizse, bu ustalar yazınca yer yerinden oynar.

Her sabah ilk işim bu saydığım isimlerin yazılarına bakmak olur. Merakla, acaba ne yazmışlar derim…  

Tabi haber peşinde koşan meslektaşlarımızı da unutmamak gerek.

Kim ne derse desin, eleştiri yapmak herkesin hakkı, ama şundan da herkes emin olsun ki, bu memleketin basını tam bir Kahramanmaraş sevdalısı.

Gelelim siyasetçilere!

Milletvekillerimiz özelliklede bu dönemde insanların kafasında yerleşen; “seçimden seçime bizi hatırlıyorlar” imajını büyük ölçüde sildiler.

Halkın içindeler. AK Parti milletvekilleri ve MHP Milletvekili Sayın Mesut Dedeoğlu hemen hemen her fırsatta memlekete gelerek, halkla buluşuyor ve sorunları dinliyorlar.

Fakat CHP milletvekili Sayın Durdu Özbolat nerelerde bilemiyoruz. Geçen dönem memleketine daha çok vakit ayırıyordu.

Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Poyraz’ın da geçmiş yıllarda halkın içinde olmadığından, kendisinden randevu alınamadığından herkes yakınırdı.

Ancak son yıllarda Sayın Poyraz’da bu imajı kırdı.  Artık vatandaşıyla iç içe.

İlçelerimizin belediye başkanları da gayet mütevazı ve halktan. Şikayet gelen bir durum yok.

Partilerin il, ilçe teşkilatları da bu konuda çok büyük mesafeler kat ettiler.

Ancaaak…

Belde belediye başkanlarına gelince, işte orda durmak gerek!!!

İstisnaları ayırıyorum. Sözüm çalışan başkanlara değil. Laf sahibini bilir.

Ve yine diyorum ki; iyi ki beldeler iptal oldu.

Okuması yazması kıt, dünyadan bi haber, sonradan görme, kıroyum ama para bende misali, sırf parası ile seçilen başkan ya da başkanlar var. Bir makama gelince nasıl beldeme faydalı olurum, en iyi hizmeti nasıl getiririm diye düşünenler değil de  ne oldum delisi olanlar. Seminer bahanesiyle 5 yıldızlı otellerde gezenler, makam aracıyla hava atanlar…

Ararsan, ya Ankara’dadır kendileri ya da arazidedir, çok yoğun çalışıyordur. Yalan, iş yapmayan basiretsizlerin sığındığı, en klişe yalan. Başka hiçbir şey değil.

Herkesi de kendileri gibi aptal sanıp, inandırdıklarını düşünüyorlar. Siz giderken biz geliyorduk canım.

Vatandaş ta hizmet beklesin dursun.

Vay orada yaşayan vatandaşın haline. Yazık devletimin parasına.

Dedim ya laf sahibini bilir, bir daha o makamları, o bolluğu, o gezmeleri rüyanızda görürsünüz.

Bunun yanı sıra beldesine, halkına hizmet götürmek için gecesini gündüzüne katan, siyasette her zaman olması gereken, yazılarımda da dile getirdiğim, gururla haberlerini yaptığım, çok başarılı belde belediye başkanlarımız da var. Helal olsun onlara.

Ve yazıklar olsun, devletimin parasını çarçur edenlere, yalancılara….