“Köpek” sözcüğü için, Türk Dil Kurumu’nun Genel Türkçe Sözlüğü’nde şu tanımlar var:

“1. isim, hayvan bilimi

Köpekgillerden, boy ve biçim bakımından pek çok cinsi olan, çok iyi koku alan, sadık, bekçilik ve avcılık gibi işler için beslenen memeli hayvan (Canis familiaris)

2.

Aşağılık niyetlerle yaltaklanan veya davranışları kötü olan kimse için kullanılan bir sövgü sözü”

Atasözleri de vardır, köpek ile ilgili:

Köpek bile yal yediği kaba pislemez.

Köpek ekmek veren kapıyı tanır.

Köpek sürünmekle etek kesilmez.

Köpeğe gem vurma, kendini at sanır.

Köpekle yatan pire ile kalkar.

Köpeksiz köye kurt iner.

**

“İt” sözcüğü için de Türk Dil Kurumu’nun Genel Türkçe Sözlüğü’nde şu tanımlar var:

“1. İsim

Köpek.

2.

Değersiz, terbiyesiz kimse.”

Kültürümüzde atasözleri de vardır, köpek ile ilgili:

İt ağzını kemik tutar.

İt değmekle deniz pis olmaz.

İt derisinden post olmaz.

İt ürür, kervan yürür.

İte atsan yemez.

İte ot, ata et vermek.

İti an, taşı eline al.

İtin ahmağı baklavadan pay umar.

İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış.

**

Bulmacalarda da şu soru çıkar:

“Halk dilinde köpeğe verilen isim”

Cevabı, elbette “it”tir!

**

Bu kadarcık ansiklopedik bilgi yeter mi?

Elbette yetmez.

**

Köpek (Canis lupus familiaris); köpekgiller (Canidae) familyasına mensup, görünüş ve büyüklükleri farklı 400'den fazla ırkı olan, etçil, memeli bir hayvan.

Boz kurdun (C. lupus) alt türlerinden biri olan köpek, tilki ve çakallarla da akrabadır.

Kedilerle birlikte dünyanın en geniş coğrafyaya yayılan ve en çok beslenen iki evcil hayvanından biridir.

2001 yılı tahminlerine göre dünyada 400 milyondan fazla köpek vardır.

Köpekler 12 bin yıldan daha uzun bir süreden beri[1] insanoğlunun av partneri, koruyucusu ve arkadaşı olagelmiştir.

Değişik ihtiyaçlara göre farklı köpek türlerinin evrimleşmesinde insanoğlunun önemli rolü olmuştur.

İlk köpekler keskin görme ve koku duyusuna sahip avcı köpekleriydi.

İnsanlar, ilk tanışmalarından bu yana köpeklerin çeşitli yararlı özelliklerini genetik mühendisliğin en ilkel formlarıyla ön plana çıkartmış ve farklı köpek türlerinin ortaya çıkmasını sağlamışlardır.

Örneğin 7-9 bin yıl önce çiftlik hayvanları evcilleştirildiğinde köpekler çobanlık da yapmaya başladılar ve bu yönde yapay seçilime uğradılar.

Köpeklerin işlevleri ve algılanışları toplumdan topluma fark eder.

Antik Mısır'da köpekler kutsal sayılırdı.

Günümüzde birçok ülkede bekçi, bazı ülkelerde yük hayvanı ve hatta yiyecek olarak kullanılırlar.

Batılı ülkelerde köpekler genellikle ev arkadaşı ve refakatçi olarak beslenirler ve bu ülkelerde köpeklere yönelik ürün ve hizmetler milyarlarca liralık bir endüstri haline gelmiştir.

Bunların yanı sıra köpekler engellilere yardım, arama-kurtarma ya da polis köpeği gibi daha sofistike görevlerde kullanılmak üzere de eğitilebilir.

**

Ansiklopedilerde yazılmayan bir bilgi de ben vereyim, köpeklerle ilgili:

Köpeklerin dili, dünyanın her yerinde aynıdır.

Hep ‘hav hav’ der.

İngiltere’de de, Türkiye’de de, Hindistan’da da, Kamboçya’da da…

Kimisi ince seslidir, kimisi tok seslidir.

Ama dilleri aynıdır.

Onlar; İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Çince, Japonca havlamazlar.

Tek söyledikleri söz ‘hav’dır.

Dikkat edin, ruh durumlarına göre de bu sözcüğü dramatize edebilirler.

**

Onların da tüm canlılar gibi dişisi ve erkeği bulunur.

Halk dilinde bile sokak iti ile süs köpeği ayrılır, ama ikisi de aynıdır.

Sokaktakine it denir, evciline köpek…

Hepsi o kadar.