Bu yazımın başında hemen şunu söylemek istiyorum: hakkı hak sahibine vermek istiyorum.. Bunun için bu yazımı kaleme aldım..
Sanmayın bu yazımla Mehmet Parlakyiğit, bakan olacak Cumhurbaşkanı olacak veya bir yere müdür olacak !.. Bunların hiçbiri değil onun makamı belli..!
Mehmet Parlakyiğit: makamları, geleceği göreceği yerleri görüp geçiren, bugünden sonra dostlarının gönlünde yer tutan bir makam sahibi biridir..
Yani bugünden sonra: Mehmet Parlakyiğit’in en yüksek geleceği makam, gönüllerde şehrimizin ağabeyi makamı ki, o makama da oturalı yıllar oldu, hak vaki oluncaya kadar ve ondan sonra da devam edecektir.
Mehmet Parlakyiğit, dediğimiz zaman saçlarına ak düşmeyenler, Sayın Parlakyiğit’i pek tanımazlar.. Çünkü o bir ulu çınar!
Mehmet Parlakyiğit: Önce belediyeci, sonra siyaset adamı, milletvekilimiz, vatan sevdalısı, Maraş aşağı bir insan.. Gönül dostu bir kardeştir.
İkincisi Mehmet Parlakyiğit, Kahramanmaraş’ın önde gelen müteahhitlerinden biri olup, yaptığı tüm binalar birinci sınıftır.. Genç kuşak mühendis, mimar, inşaatçıların ondan öğreneceği çok şey vardır, ama onu bir göre bilseler !..
Üçüncüsü Mehmet Parlakyiğit, iyi bir dost gönül insanıdır..
Dördüncüsü Mehmet Parlakyiğit : CHP’li ama tüm siyasi partilerin üyesi veya gönül bağlısı herkesle konuşur, her partiden binlerce dostu vardır.. Onun için birinci öncelik siyasi görüş veya parti değil gönül dostluğudur.. İnsan olmaktır..
“ Namaz kılan adayla, kılmayan aday arasında bin oy fark olsa da !.. O gönül dostudur..
Mehmet Parlakyiğit : Her zaman doğruları söyler, eleştiriye açıktır, öz eleştiri de yapar, yanlışa yanlış doğruya doğru der.. Ülkemiz için çalışır..
Makam sahiplerinin ismini zikir ederken: Sayın Vali, Sayın Vekil, Sayın Belediye Başkanı , Sayın Müdürü, Sayın Bakan, Sayın Cumhurbaşkanı diye söze başlar..
Ben bugüne kadar hiçbir kimseye hakaret ettiğini veya kötü söylediğini, ya da iftira attığını, ya da yalan beyan da bulunduğunu görmedim, duymadım..
Dedikodu yapmaz, şu bunu demiş , bu bunu söylemiş veya şehir efsanelerinin peşine takılmaz, siyasetin ağabeyi olarak sorulursa söyler, yoksa mütevazi inşaat işlerine devam eder..
Önceki gün Mehmet Parlakyiğit ile gazeteci arkadaşlarımızla bir araya geldik..
Mehmet Parlakyiğit , Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırı.. 1978 Maraş olaylarında yaşadıklarını, siyasette yaşadıklarını ve ülkemizin dününü bugününü yarınını konuştuk..
Sözün özü Parlakyiğit : “ Ülkemizin sakinleştirici politikalara ihtiyacı var “ diyor ve ilave ediyor, senin fikrin başka olabilir, benim fikrim başka ola bilir ayrı ayrı partilerden olabiliriz ama bir birimiziz saygı göstermeliyiz, dost olmalıyız elimizi sıka bilmeliyiz..” diyor..
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “ Demiri soğutalım” diyerek kardeşlik ve 4.5 yıl seçimsiz bir dönemi huzur içinde kalkınma içinde geçirelim diyor ya !..
Mehmet Parlakyiğit de : Her fikir ve düşünceye saygılı ülkemiz için çalışan üreten bir sürece girmeliyiz, diyor..
Bugün ülkemizin sorunları var !..
Köyler boşaldı, şehre geç etmesi sebebi ile bugün köylerimizde bir tavuk, bir keçi , bir inek kalmadı..
Yaz aylarında köye gidenler: domatesi, biberi, soğanı , sarımsağı, patatesi şehirden götürüyor.. Bir tek yumurta bile üretmeyen köylerimiz ve köylülerimizi yeniden üretime katmamız gerekiyor..
Bugün Türkiye üreten bir ülke değil , tüketen bir toplum haline geldi..
Verimli topraklarımız boş, insanımız şehirlerde devletin verdiği sosyal yardımlarla yaşıyor bunun acısını çekiyoruz, işin özüne inmeden, soğan – patates politikası yapıyoruz. Oysa bizim çalışıp üretmemiz gerek..
Nasıl derseniz? : Mehmet Parlakyiğit gibi.. İnşaat Mühendisi, emekli vekil, inşaatçı aman halen ülkesi için çalışıyor, birkaç kişiye daha nasıl ekmek yedire bilirimin hesabını yapıyor..
Mehmet Parlakyiğit, bizlere iyi bir örnek ağabey, siyasette, insanlıkta, konuşmakta, eleştirmekte, çalışmakta, bugün o yaşına rağmen halen ülkesi için çalışan bir insan, örnek bir ağabey!
Allah sağlıklı uzun ömür versin vesselam..
İyi günler.