Türkiye’nin en iyi 500 doktoru: Cildiye, Fizik Tedavi , Biyo Kimya gibi, hasta ile işi olmayan, nöbeti, mahkemesi, olmayan, hastası ölmeyen bölümleri seçtiği görüldü..
Oysa : Türkiye’nin en zeki çocukları genç doktorların ilim adamı olması için sağlık içinde önemli bölümleri seçmeleri gerekiyordu..
Ama onlar seçemedi..
Genç doktorlarımız da haklı
Aküsü en yüksek olan çocuklarımız tıp fakültelerine giriyorlar.. ya sonra ?..
Hasta öldü diye: Hasta yakınları doktora saldırıyor.. dayak atıyor.. bıçaklıyor, öldürüyor,
Doktoru döverek öldürüyorlar..
Doktoru bıçaklıyorlar..
Doktoru hor görüyorlar..
Yetmedi : Maddi Manevi Tazminat Davaları ile doktoru adliye koridorlarına getiriyorlar..
Doktorun değeri bu mu ?, olmalı ?
Bizim basın ise bir doktor hata yapsa da onu yazsam diye kapıda bekliyor, sonra bu konuda açılan davalar.. Doktorun Yanlış Teşhis Ve Tedavisi Sonucu Açılan Maddi Ve Manevi Tazminat Davaları sebebi ile Tıp Fakültelerine sevinerek giren öğrenci, Doktor diplomasını alırken ağlamakta, Uzmanlık tercihini yapıp yapmamakta tereddüt ederken, hastası ölmeyen, nöbeti olmayan bölümleri seçmektedir..
Oysa : Sağlık Bakanlığı doktorlarının yanında yer alması gerekir !..
Tıp Kanunu çıkması gerekir..
Doktorların da kendilerini koruyan bir kanunu olmalıdır..
Türkiye de bu işin çılgının çıkması üzerine: ilim adamı olacak, gelecek vaat eden en zeki doktorlarımız, (Hastası ölmeyen bölümler) Cildiye, Fizik Tedavi, Biyokimya, Nükleer Tıp gibi, nöbeti olmayan, hastası ölmeyen , hastayı uzaktan idare edilen bölümü seçiyorlar..
Bu defa uzman açığı her geçen gün artıyor..
En ciddi açık : hemen her branç da Ameliyat yapan hekimlerde var.. her geçen günde artıyor, hiçbir doktor ameliyat yapan, hastası ölen doktor olmak istemiyor..
Genel Cerrah, Ortopedi, Ağız,Yüz, Çene Cerrahisi, Beyin Sinir Cerrahisi, Çocuk Cerrahisi, Çocuk Hastalıkları, Kadın Doğum ve Kadın Hastalıkları.. Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi, Göz Hastalıkları, Kalp Damar Cerrahisi gibi bir çok bölüm yani ameliyat yapan bölümlerde ciddi hekim açığı var.. artarak da devam ediyor..
Yeni nesil doktorlarımız: Mahkeme ve dayak korkusu ile hasta ile bire bir teması ve nöbeti olmayan bölümleri tercih etmiyor.. mahkemede sürünmektense , tazminat ödemektense , hasta bizden uzak dursun diyorlar..
Vatana millette hizmet diyerek : bu bölümlerden birini seçse ,: mahkeme mahkeme sürünecek, dayak yiyecek, olmadı gidip hapis yatacak, para cezasına çarptırılacak.. biz bu kafa ile gidersek yakında Yurt Dışından hekim getriz..!.. onu da bula bilirsek..!
Böyle bir mantıkla Türkiye de tıp eğitimi geri gider ireli gitmez..
Milletvekilleri gibi Doktorlarında Dokunulmazlığının olması gerekir..
Önüne gelen doktoru mahkemeye verememeli, kanuni engel konmalı..
Sağlık Bakan Mehmet Müezzinoğlu, “Aslında temel sorunumuz, hekim açığıdır. Gelişmiş ülkelerde her bin nüfusa 17 hekim düşerken, bizde 10 bin nüfusa 17 hekim düşüyor. Bu gelişmiş ülkelerde, 10 bin nüfusa hemşire oranıyla bizdeki hemşire oranı, yüzde 40’lar seviyesindedir.
Türkiye de bugün 2017 yılında 20 bin uzman hekim açığı var “ diyor bakanımız..
Doktorlarımız : Sağlık Bakanından doktorların haklarının korunması için kanun çıkarmasını bekliyorlar..
Hekimlerimiz: artık koruma altına alınmalı..
Hekimlerimiz : hasta yakınlarından dayak yememeli
Hekimlerimiz: Yanlış tedavi yaptın diye mahkemeye verilmemeli..
Ölen hasta yakınlarının : dava açma hakları olmamalı..
Olsun derseniz: o zaman genel olarak Ameliyat yapan tüm bölümler için yurt dışından uzman doktor getirmek zorunda kalırsınız ?
Onu da mahkemeye veremezsiniz, dayak atamazsınız..!..
Kadın ve Doğum, Genel Cerrahi, Kalp ve Damar Hastalıkları gibi önemli bölümleri tercih yapan çıkmıyor.. niye dayak yesin ki ! , niye mahkemelerde sürünsün !..
Böyle olunca Doktorlarımız , hastası ölmeyen bölümleri istiyor..
Cerrahi müdahale çok önemli, böyle giderse yakında biz cerrahi müdahale yapacak bir tek doktor bulamayacağız..
Sağlık Bakanımızı duyurulur..
İyi günler..
