Avrupa: 80 yıl önce kaybetmeye başladığı aile düzenini yeniden kurmak için yoğun çaba harcarken, bizde ise aile düzeni çatırdamaya başladı.

     O günün aile düzenini bozan : sinama  filmleri , sonrasında Jeyar gibi televizyon dizileri, ile aile düzenini kaybeden batı , bunları bize 1980 sonrası bedava vererek bizim aile düzenimizi de yıktı..

     Bir proje olarak kasıtlı olarak yapılan : Televizyon dizileri ile : Fuhuş ,  orta okula kadar indirdiğimiz Türkiye’miz de , okul dizileri, ahlaksız aile dizileri ile Türk toplumu aile yapısı bitin noktasına doğru hızla gidiyor..

     Aslında bu dizileri ve filmleri biraz incelediğimizde : Avrupalı roman yazarlarının, senaryo yazarlarının yazmış oldukları metinin Türkçeye uyarlaması olarak görüyoruz..

     Corş- Burş oluyor, Ayşe , Ahmet , konu aynı, film aynı, sonra Türk toplumu aile düzeni kökten yıkılmaktadır..

     Adı bizden, soyadı bizden: Annesi ve babası bizden, dedesi bizden görünüşte kendi de bizden gibi görülen gencimiz: “ Güneşin batışı ve Rakımdan vaz geçemem” diyor..

     Bu yıl Ramazan ayında camiler boşandı.. ince analiz yaptık sebebi ne diye : Ortaya FETÖ ve 2-3 olduğunu gördüm..

     İnsanlar: Cemaatten nefret etmeye başladı , bu sebeple namazı bıraktı, oruç tutmayı bıraktı.. düşmanlık , kin öyle noktaya geldi ki din elden gidiyor farkında değiliz..

     İnsanlık ve Aile düzeninin bittiği bir toplum meydana geldi..

     Cani insanlarımız ortaya çıktı: ne oldu, önce hayvanları öldürmeye başlayan , toplum, sonra çocukları öldürmeye başladı..

     Televizyonlarımız , gazetelerimiz, internet yayınlarımızda buna çanak tutarak, halkımıza şunu diyorlar: “ Sende bir yakınındaki çocuğu öldüre bilirsin, yakalanırsan Kahraman olursun ! karar senin !” diyorlar..

     Vurdum duymaz, omurgasız bir nesil meydana geldi..

     İnsanlık bitti, bitiyor !

     Bir taziye ziyaretindeyim: Hoca efendi Kur’an-ı kerim okuyor, şöyle salona baktım bir çok kişi belki yüzde 50 ‘si diye bilirim cep telefonu ile oynuyor ve hocayı dinleyen can kulağı ile dinleyen birini görsem elini öpeceğim..

     Önceki gün akşam: aile misafirliğindeyim, ev sahibimiz cep telefonu ile oynamaktan sanal medya da gezmekten dolayı iki kelime etti: “ Hoş geldiniz” “ Güle Güle “

     İnsanlar bir biri ile konuşmuyor !

     1980 yıllarda Remzi Yüzbaşıoğlu ile tanıştık, Fotostil, o sabah güneş doğmadan işine gelir bende öyle gelirdim..

     İkimizin ortak yanı çok çalışmak olunca bir dostluk oluştu.. Sabahları Fotostilde çorba, paça içer sohbet ederiz.. yardımlaşırız bir birimize destek oluruz..

     Sonra : Fotospor’un sadık elamanı Ali Doğan gelir güneş doğarken dükkanı açar, ardından İkbal Hayati abimiz gelir ve çarşı açılmaya başlar..

     Bugün saat 08 00 de işe geliyorum: Güneş 05 11 de güneş doğuyor..

     Remzi Abimiz eski günlerde ki gibi olsa saat 04 30 veya en geç saat 05 00 de dükkanda olurdu.. Fotosporun sadık yarı Ali Doğan ise en geç saat 05 30 da Bismillah der dükkanın kepengini açardı..

     Ama çarşı kapalı kimse gelip dükkanını açmamış.. fotospor ve fotostil de kapalı..

     Bizim Nuri Yıldız var o aklına estiği gibi konuşur !, der ki :” Bana yetki verecekler her evden bir kişiye cep telefonu alma yetkisi verim, kadınlara cep telefonu kesinlikle vermem,” der.. durur.. haklı mı ? değil mi ? siz karar verin..!

     Saat gece 02 00 lavaboya kalktım, bizim çocukların odasından bir ışık geliyor, baktım, yatakta yattığı yerde bizim çocuk  cep telefonu ile arkadaşı ile mesajlaşıyor..

     Sabah kalkıp işe gidecek kalka bilirse ?

     Böyle olunca da : ne var ki çarşı kapalı kalıyor, gençler bir birinden farklı değil..

     Çok özet yazdım: Dergi, Kitap, Gazete, Televizyon dizileri, internette ki ahlaksız filmler, cep telefonu, sanal medya ile Türk toplumu çöküş noktasına geldi..

     Büyük – Küçük arasında sevgi ve saygı kalmadı..

     Aile düzeni çatırdıyor.. aile nasıl bir şey onu bilmiyorlar.. oysa bizim çocukluğumuzda gençliğimizde komşularımız: birinci derece yakın akrabamızdı , emmi, dayı, hala, teyze ve sonrası ikinci derece akraba olurdu..

     Öyle ki : Gençler komşu kızına yan gözle bakmaz, komşu kızına laf atanı , haşlama yaparlar , kardeşinden daha iyi korur, komşu komşunun kızını istemezdi, bunlar iki kardeş nasıl olacak bu iş derlerdi..

     Ya bugün: Hısım- Akraba kalmadığı gibi komşu da kalmadı, yakın arkadaşta kalmadı.. Bana inanmayın etrafınıza bakın Türk toplumu bitme noktasına geldi..

      Çare: Herkes bir ucundan tutarsa ayağa kalkarız !

      Hayırlı günler..