Hayırlı olsun.
Ancak dikkat çeken husus şu: Demokrasiden dem vuranların aslında sıkıntılarının demokrasi olmadığı da net şekilde ortaya çıktı.
Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan 74, Prof. Dr. İlhami Taner Kale 73, Prof. Dr. Durmuş Deveci 55, Prof. Dr. Orhan Doğan 55, Prof. Dr. Ertan Bülbüloğlu 54 ve Prof. Dr. Aydın Akkaya ise 40 oy alıyorlar.
Bu akademisyenler aldıkları oylara göre sıralanıyor ve YÖK’e gönderiliyor.
YÖK ise ilk üç sırayı alıyor, altını üstüne getiriyor ve Cumhurbaşkanı da YÖK’ün ilk sırada bildirdiği adayın atamasını yapıyor.
Cumhurbaşkanı şunu savunabilir: Prof. Dr. Deveci’yi YÖK ilk sırada bildirdi, ben ne yapabilirim!
Haklıdır da.
**
Aslında mesele kimin rektör olacağı değil!
Mesele, ‘Kahramanmaraşlıların kendilerine bile sahip çıkmamasıdır!’
KSÜ ile şehir arasındaki buzdan duvarların erimeye yüz tuttuğu bir dönem başlamışken; ‘Hayır, üniversite ile Kahramanmaraşlılar arasındaki buzdan duvarlar devam etmeli’ düşüncesi ortaya çıktı.
Prof. Yusuf Vanlı, Prof. Osman Tekinel ve Prof. Nafi Baytorun dönemlerinde kapıları halka kapalı üniversite yılları vardı.
Prof. Mehmet Fatih Karaaslan’ın en büyük faydası, KSÜ ile halk arasındaki buzları eritmeye başlatması idi.
Zaten yaptıkları medyada boy boy yer aldı.
Şimdi, endişe KSÜ’nün kapılarının yeniden halka kapatılmasıdır.
Çünkü, kamuoyu Durmuş Deveci’yi içine sindiremez.
Hal böyle olunca da KSÜ’deki gelişmeler tersine dönecektir.
**
AK Partililerin sıkça kullandığı bir söz var:
“Sandıktan çıkana saygı duyacaksınız.”
Haklılar, sandıktan çıkana yani demokrasiye saygı duymak gerekir.
Peki, KSÜ’ye rektör atamasındaki demokrasiye aykırılık nedir?
Hani ilk sırada çıkan aday?
Kahramanmaraş’taki AK Partililer şimdi ne yapacak?
Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri, İl ve İlçe Teşkilatları “Bu hareket demokrasiye aykırıdır” diyerek istifa edebilecekler mi?
Sandıktan AK Parti’nin çıkmasına vesile olan seçmenler “Böyle demokrasi olmaz” diyerek; bir sonraki seçimlerde AK Parti’yi alaşağı edecekler mi?
Geçtik bunları.
Kahramanmaraşlılar ‘nasipsiz’ olmaya devam edecekler.
**
Güneş doğar, güneş batar.
Gece olur, gündüz olur.
Yaz gelir, bahar gelir, kış gelir.
Ama Kahramanmaraş hayatını böyle devam ettirir.
Kendi kendine sahip çıkmaz. Birileri gelir, kendilerini yönetir.
İşte bu.
