Bugün yazımı kadınlarla ilgili yazıyorum. İnsanlığın tarihiyle başlayan kadın konusu insanlık var olduğu müddetçe de devam etmiş, bundan böylede devam edecektir.

Her devirde değişik düşünceler ve değişik tezlerle gündemi korumaya devam ediyor. Fakat kadının en çok tartışıldığı devir bu devir olsa gerek. Çünkü kadın hiçbir tarihte her şeyin içinde bu kadar bulunmamıştı.

Yine de kadın bir sır, bir muamma. 'Kadın acaba nedir? ..' sorusu hala soruluyor. Tüm dünya neredeyse kadının ekseninde dönüyor ama hala kadın olmak zor. Kadın için her şeyin kolaylaştığı, artık dışlanmadığı, ruhu var mı yok mu tartışmaları yapılmadığı ve onun için özgürlükler tanındığı yaygın görüşlerine rağmen, kadın olmak hala zor.

Ülkemizde kadın olmak gerçekten zordu,  Cumhuriyet öncesinde. Ancak Cumhuriyet devrimleri arasında Türk kadına verilen özgürlükler, o dönemde hiçbir ülkede verilmemişti. Mesela kadına seçme seçilme hakkı ilk defa bizim ülkemiz Anayasasında yer aldı. Aslında Türk kadını, modern yapısına Cumhuriyetin ilk yıllarında kavuşmuştu.

Şimdi böyle mi?

Kadını, bir eşya gibi görmek anlayışı halen hüküm sürmekte; En azından ülkemizin  bazı bölgelerinde  böyle. Doğudan batıya, güneyden kuzeye uzanan kırsal yaşamlarda böyle. Ülkemizin genel yapısına baktığımızda,ekonominin gelişmediği, eğitim ve sağlık hizmetlerin  yeterli  oranda   sunulmadığı alanlarda  kadının  adı  erkeğinin   hizmetkarıdır..

Ülkenizin doğusunda vahim olan bu durum, batısın dada aslında farklı değildir. Kadın erkek eşitliği, üzerinde konunun uzmanları tarafından zaman zaman  görsel medya da tartışılmakta, yazılı basında da yazılmaktadır.

Bırakınız erkekler arasındaki, bazı kültürel yapıdan kaynaklanan ^ kazak^  söylemlerini, kendisini demokrat sayanlar arasında  bile, halen benzerlikler  bulunmaktadır. Kadın –erkek arasındaki yaşam paylaşımında cinsellik ön plana çıkmaktadır. Her ikisi arasında bir birini dinleme ve anlamada iletişim, empati kurulması zor olmaktadır, (istisnalar hariç) Özellikle bizim ülkemizde, bu tür sorunların en aza indirilmesi elzemdir.

Yasama ve yürütmenin üzerinde durması gereken önemli sorunlardan biriside aslında budur. Demokratik bir ülke de olması gereken, kadın-erkek eşitliğine yönelik eğitim, uygulamaların özellikle uzmanlar tarafından devlet destekli verilmesi sağlanmalıdır. Bu ülkenin cefakâr kadınlarına sözde değil, özde sahip çıkılmalıdır… Saygılarımla…