Bugün toplumumuzun derin yaralarından birine değinmek istiyorum:
İnsanlarımız kendi kusur ve eksiklerini görme yerine, başkalarının kusur ve eksiklerini araştırmakla zaman geçiriyorlar..
Köyde ise : traktör alan veya bir eski araba alan bir köylü onların gözünde kesin hırsızdır.. çalmıştır, çırpmıştır..
Şehirde ise : bir komşusu bir otomobil aldı ise : çalmıştır
Yada bir komşusu birikimi ile çocukları için ikinci bir ev aldı ise : kesin hırsızdır, çalmıştır..
Yada : bir fabrika kurdu ise , yandı, hem de ne yandı biliyor musunuz ? hemen dedi koduya başlarız: Devleti soydurur, milleti soydurup, olmadık iftiraları atarak o kişinin ayıp ve kurusunu aramaya başlarız bulamazsak iftira atarız..
Dedi kodu, iftira, yalan, gıybet, birde bunun üzerine başkalarının eksik ve kusurlarını araştırmaya başladığımız zaman işin , çivisi çıkıyor..
Allah-u tala : İlmi çalışana, Serveti dilediğime verim buyuruyor..
Bir kitap okumadan, bir araştırma ve deney yapmadan ilim sahibi olamazsınız..
Ancak : Allah dilerse insan bir anda zengin olur.. yada fakir..
Önce sen kendine bir bak !
Ne kadar düzgün adamsın !
Haram ve Helali ayırt ede biliyor musun ?
Sağ elinle , besmele çekerek yemeğini yiye biliyor musun ?, yoksa önüne gelen yemeğe küfürle başlayarak haram mı ? yiyorsun !..
Sana ait olmayan bir ürünü : kullanma, sana ait olmayan bir yiyeceği yemeden bir kenarda bekleye biliyor musun ? , hak sahibinden izin alabiliyor musun ?
Bir gidip, Sakarya da ki esnafı, bir gidip Mağralı da ki Kasabı, Trabzon caddesindeki konfeksiyoncuyu çarparak, aldığın ürünlerin üzerine mi ? yatıyorsun !.. yoksa borcunu ödeyerek helalleşe biliyor musun ? sen kadar düzgün adamsın ?
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan 80 milyonun hakkı devletimin, elektriğini, suyunu, resmi kurumların akaryakıtını, kendi menfaatin için nasıl kullana biliyorsun !
Başkalarının kusurunu arama yerine önce sen kendine bak !
Ne kadar düzgün bir adamsın ?
Sevgili Yaşar Alpaslan, Mustafa Topaloğlu hocalarım kitap yazmışlar birer adet getirdiler teşekkür ederiz, ellerine sağlık..
Bu kitapların içinde: Harf, noktalama, virgülleme, Ünlem veya soru işareti hataları yok mu ? , vardır, insan hatasız olmaz, kusur ve hata yapmak insana mahsus , biz bunu arayacağımıza , içindeki bilgiden yararlanmaya bakmalıyız..
İnsandır hata yapa bilir..
Eksik olabilir, yanlış cümle olabilir , olabilir biz insanız hata yapa biliriz..
Her gün yazıyorum, benim yazımda da hatalar olur, oluyor da !
Buna bakma yerine : özüne bakarak iyi tarafını almak gerekir..
KSÜ Rektörü Prof.Dr. Durmuş Deveci hocamız: bir kitabı eleştirenlere hitaben: “ Bildiği gördüğü elinden geleni kadar bu arkadaşımız bu kitabı yazmış teşekkür ederiz, peki siz ne yaptınız ? var mı ? bir eseriniz ?! sorusuna cevap yok !
Mesele de burada, bizde eleştirme var, kusur arama var ama iş yapma yoktur..
Asil kişiler : işi ile uğraşır
Aciz kişiler: kişilerle uğraşır ki bugün Türkiye de maalesef ki bunu görüyorum..
İlim sahibi, bilen kişiler : iş yapıyor..
Bilmeyen cahiller ise : Dedikodu yaparak gününü geçiriyor..
Çalışana üretene : herkes destek olmalı !
Gel yap dersin: gelmez ama arkandan dedikodu üretmeye devam eder, aciz kişiler başkalarının kusurunu aramakla ömür geçirir..