Spor Toto Süper Ligde henüz 8 hafta geride kaldı.

İşte size bir soru:

Fenerbahçe de ‘İsmail Kartal’, Galatasaray’da ‘Cesare Prandelli’, Trabzonspor’da Vahit Halilhodzic, Bursaspor’da Şenol Güneş ilk yarıyı tamamlar mı?

Türk futbolunun en üst liginde şampiyonluk görmüş 5 takımdan 4’ünün teknik patronları için tehlike çanları çalıyor.

Şampiyonluk yaşayan diğer takım olan Beşiktaş’ta ise şimdilik Slaven Biliç, rahat gibi görünüyor.

**

Kahramanmaraşspor’un ‘tenzilci’ hocası Orhan Şerit ile sezon başında anlaşmasına rağmen, alınan başarısız sonuçların ardından yollarının ayrılması sürpriz değil aslında.

Olması gerekendi.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor’da ise geçen sezonun başarılı teknik patronu Recep Aydemir’in ekibi ile birlikte gönderilmesi ise sadece sürpriz değil, kulübün Dingo’nun Ahırı’na döndürüldüğü gerçeğini gün yüzüne çıkardı.

Dün, Kahramanmaraşspor deplasmanda mağlup olunca takımı öylesine bırakıp kente dönen ‘sözde’ yöneticilere nasıl tepki gösterdiysek, kuşkusuz bugün de Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor’u adete kendi oyuncakları haline getirenlere de aynı tepkiyi vereceğiz.

Bir yandan ‘şampiyonluk’ diyeceksiniz, diğer yandan da takımın iskeletini oturtan ve 4 maçta 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi alan hocayı göndereceksiniz.

Üstelik te koskoca büyükşehrin takımını tecrübesiz ve daha önce profesyonel liglerde yardımcı hocalık bile yapmamız, çocuk takımı antrenörüne teslim edeceksiniz.

Birileri yerel seçimlerin ardından kamuoyuna kendini Büyükşehir Belediyespor’un potansiyel kulüp başkanı olarak lanse etmeye çalışmıştı ama yüzüne bile bakan olmadı ve deyim yerindeyse ardının üstüne oturdu.

Malum şahıs Büyükşehir Belediyespor’a başkan olamadığı gibi, üstündeki birçok spor unvanını da kaybetti.

Sonrasında ne mi oldu?

Bilmiyorum.

**

Konumuz ne 5 büyükler…

Ne de bizim profesyonel liglerdeki temsilcilerimiz…

‘Artık yüzüne bile bakılmayacak’ kadar alçalmış spor yöneticileri de değil…

**

Kahramanmaraş’ın merkeze en yakın ilçesidir Türkoğlu.

Kahramanmaraş – Osmaniye Karayolu üzerinde bulunan bu küçük ilçe, bir türlü bu geçiş bölgesi olma özelliğinden yararlanamadı.

Öylesine küçük kaldı.

Zihniyet ‘küçük olsun, benim olsun’ olunca ilçe de küçük kaldı.

Hoş büyüse ne kadar büyüyecek ki; zaten birinci derecede deprem hattı üzerinde yer alıyor.

Bugünlerde TCDD Lojistik Merkezi, Organize Sanayi Bölgesi, Hızlı Tren Bağlantı Noktası olarak geçiyor ismi Türkoğlu’nun…

Bunlar ne zaman gerçekleşir, bilemiyoruz.

Görünen herkesin bir ‘şov’ peşinde koştuğu, görünen halkın sorunları ile başbaşa kaldığı..

**

Türkoğlu’nda yerel seçimler önce iktidar partisi olan AK Parti favoriydi.

 

Ancak mevcut başkan Mustafa Taşhan mı, Beyoğlu Beldesi Belediye Başkanı Osman Okumuş mu aday gösterilecekti.

Kamuoyunda uzun süren tartışmaların ve beklemelerin ardından AK Parti Genel Merkez Yönetimi, Türkoğlu için Osman Okumuş ismini ilan etti.

Beklenen de oydu zaten.

**

Bazen tercihler başta doğru gibi görünür ama zaman ilerledikçe de baştaki yanlış tercihler geri dönülemez noktalara gelir.

Türkoğlu konusunda da AK Parti genel merkezi ‘yanıldığı’nı anlamış olmalı.

Türkoğlu’nda henüz bir icraat yok.

Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde de halka hizmetten ziyade ‘kamuoyunda marka olmaya’ yönelik eylemlerden kaçınmayan Osman Okumuş, bugünlerde de bunu ziyadesiyle de gerçekleştiriyor.

Geçenlerde yarım bir sel afeti yaşandı.

İlçenin merkezinde bir sıkıntı yaşanmazken; Osman Okumuş’un ‘yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır’ diye seçim propagandası yaptığı ve kendisinin de iki dönem belediye başkanlığı yaptığı yani adıyla Beyoğlu Mahallesi, eski adıyla Beyoğlu Beldesi adeta sele teslim oldu.

Bunları başkan Okumuş’un sosyal paylaşım sayfasında paylaştığı fotoğraflardan, Kahramanmaraş yerel basınına gönderilen haber notlarından anlıyoruz.

Yoksa gidip de Beyoğlu’nu görmedik.

“Başkan öyle dediyse doğrudur” dedik, dedik te “başkan kendi yapamadıkların nasıl paylaştı” sorusuna da cevap bulamadık.

Hoş, Osman Okumuş’a oy verenler düşünecek bunu…

**

Osman Okumuş’tan bahsettik ya.

Aklımıza düştü.

Gerçi yazan kalemdaşlarımız da oldu ya bir de biz soralım: Yıkılması çok muhtemel dere üzerindeki belediye hizmet binasına o kadar para harcayıp onaracağınıza neden yeni bir yere modern bir bina yapmıyorsunuz?

Yerel tabirle Osman Okumuş ta, Mustafa Poyraz ile ekmek yemiştir birlikte. Bu yönden ona çok benziyor da…

**

BBP’nin Türkoğlu İlçe Başkanı Hasan Kızıldağ’ı bilir misiniz?

Beyefendi bir kişiliğe sahip.

İstikrarlı bir siyasetçi.

Dava adamı.

Yerel seçimlerde Osman Okumuş’un rakibiydi.

Aslında “rakibi” demek doğru da değil; çünkü Hasan Kızıldağ kardeşim de biliyordu ilçede seçimi AK Parti’nin kazanacağını.

Dillendirmedi bunu ama…

Kendine göre bir seçim propagandası yaptı Kızıldağ.

Köy köy, mahalle mahalle gezdi anlatmaya çalıştı.

**

Seçimin ardından Kızıldağ düzenlediği basın toplantılarında Belediye Başkanı Osman Okumuş için farklı eleştirilerde bulundu.

Birinde hizmetlerini yetersiz bulduğu Türkoğlu’nun AK Partili Belediye Başkanı Osman Okumuş’a “Bari ilçeye bir Foto Osman Fotoğraf Stüdyosu aç ta akşam sabah resim çek, internete at. Nasıl olsa en büyük icraatın güzel fotoğraflar çekmek!” eleştirisinde bulundu.

Diğerinde belirterek “Ortada değişmeyen bir tek şey var ki kırmak, üzmek için söylemiyorum: Foto Osman fotoğraf çekimleri hala devam etmektedir. Bu kadar hafiflik ve görgüsüzlük neyin nesi bunu da anlamış değilim. Millet size akşam sabah resim çekesiniz, tüyü bitmemiş yetim hakkıyla har vurup harman savurasınız diye mi oy verdi?” diye sordu.

Kızıldağ sorduğu ile kaldı.

Okumuş, şu ana kadar bu eleştirilere ve sorulara cevap vermedi.

Kızıldağ’a göre Türkoğlu “Foto Osman Stüdyosu”na döndü.

Sorunlar ortada…

Oy verenlerde de bir pişmanlık duygusu ön plana çıkmaya başladı.

Ama Osman Okumuş’un umurunda değil elbette bunlar. O şimdilik belediye binasını hısımına-akrabasına onartmakla meşgul.

Üç beş yıla kalmaz yıkılması muhtemel bina üzerinde farklı düşünceler içerisinde olmalı.

**

Aklıma geldi de:

Şu hızlı tren meselesi gündeme geldiğinde, hızlı trenin Türkoğlu bağlantılı olacağı konuşuldu.

Aşırı milliyetçi (siyasi anlamda değil) hemşehrilerimiz “Amaaan… Maraş’a gelmiyormuş!” dedikoduları da başlatmıştı.

Bu dedikodular üzerine de bazı akiller “Maraş, Maraş… Türkoğlu, Maraş’ın değil mi, ‘el’in mi? Şunun şurasında kaç kilometre?” eleştirileri yaparken ben de “Tabi ya… Eskiden adı Eloğlu’ydu. Yani Türkoğlu el değil mi” diye de takıldım.

**

Şunu söyleyecektim aslında:

Sezonun başında 4 maçta 1 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgi (o da deplasmanda) alan takımın teknik patronunu görevden uzaklaştıran Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor, sonraki 5 haftada 1 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgi alan teknik adamı nasıl görevde tutar?

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor Yönetimine aklı eren beri gelsin.