Hayırsız evlat vardır, çalışmaz, çabalamaz, babasının mirasına, malına mülküne güvenir. Arabasının arkasına da yazdırır, 'babam sağ olsun!' diyerek.  İşin ucundan tutmaz, üç kuruşun üstüne üç kuruş daha koymak gibi bir kaygı, bir tela, bir gayret içinde olmadığı gibi, hazıra nasıl olsa dağ dayanmıyor, mevcudu yemeye ve bitirmeye çalışır.

Kimlerle yer onu da Allah bilir!

Öyle gün gelir ki, ne elde kalmıştır, ne avuçta… Hayırsız evlatlar çar çur etmiştir, kendi kazançları olmadığı için, alın teri dökmedikleri için, baba parasının kıymetini de bilemezler.

Her gece bir barda, gönüllere hovarda misali, yarınları hesaba katmadan, her varlığın bir yokluğu, her yokuşun bir inişi olduğunu unutarak, gelecek günleri de düşünmeden yenen miras, gün geldiğinde bittiğinde, mal-mülk, para sıfırı çektiğinde, bakacak o gün, yanında kimler kalmış.

Varlık seviştirir, yokluk dövüştürür. Bu da öyle bir şey işte…

*

Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi zengin. Manevi anlamda dedim. Partiyi büyüttü, her şeyin en iyisini üst üste koydu, zenginleşti. Geçtiğimiz günlerde, yani 14 Ağustos günü 16. yaşına giren AK Parti’deki mirası yarın kime, kimlere bırakacak, herhalde kara kara düşünüyordur.

Diyordu ya, “ben yalnızım…”

Doğru yalnız. Ama arkasında milletin olduğunu biliyor ve bunu da telaffuz etmekte sakınca görmüyor zaten. milleti ile her zaman gurur duyuyor sayınErdoğan…

Partide emeği olmayanlar, alın teri dökmeyenler, bu dava için, bu inanç için, bu kutlu yolculuk için sefere çıkmayanlar, yolda kalanları devşirmeyip ‘bana ne!’ diyenler, partiyi, particiliği gelir ve kazanç kapısı olarak görenler, parti üzerinden isim, marka, etiket ve kimlik edinenler, hatta zengin olanlar, kötü birer mirasyedi gibidirler.

*

İşte AK Partiye en çok bunlar zarar veriyor. Yani kimler diye soracak olursanız; beceriksiz, yeteneksiz, halkından kopuk, tabanda karşılığı olmayan belediye başkanları…

Daha ortaya koyduğu bir başarısı, hikmeti yokken, yarın yapılacak seçimler için şimdiden gözünü yükseklere diken, üstlendiği görevi basamak olarak gören teşkilat başkanları…

Daha seçimlere çok var, bir daha seçileyim, ballı maaşa bir daha konayım, ömür boyu sefa süreyim derdiyle yanıp tutuşan milletvekilleri…

İşte AK Partiye en çok bunlar zarar veriyorlar. Yani dev görünümlü cüceler… Akıl fukaraları…

Bunlar birer kötü mirasyediler. Haramzadeler…

*

Teşkilattan gelmiş, alın teri dökmüş, enerjisini, heyecanını, maddi manevi imkanını partiye ve davaya adamış insanlar içinde ancak rapor tutuluyor, gammazlamıyor.

Sonra da biz particilik yapıyoruz diyorlar.

Hadi oradan be! Gününüz saatiniz geldi, sizi kabak gibi oyacaklar, olursa baldırcan da fena gitmez!