Tıpta belli bir süre eğitim görmüş ve aldığı bu eğitimi başarı ile tamamlamış kişilerin -biz onlara ‘Doktor’ deriz; (Beyaz önlüklü melekler)- eğitimlerini tamamlayıp diplomalarını almaya hak kazandıklarında ettikleri bir yemin vardır, ‘Hipokrat Yemini’ Türkiye'de ise Hipokrat Yemininin değiştirilmiş bir formu olan Hekimlik Andı kullanılmaktadır.
İçeriği şudur:
“Hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda, hayatımı insanlık yoluna adayacağımı açıkça bildiriyor ve söz veriyorum. Hocalarıma saygı ve gönül borcumu her zaman koruyacağıma, sanatımı vicdanımın buyrukları doğrultusunda dikkat ve özenle yerine getireceğime, hasta ve toplumun sağlığını baş görev sayacağıma, benden hizmet bekleyen kimselerin sırlarına saygılı olacağıma ve onları saklayacağıma, hekimlik mesleğinin onurunu ve temiz töresini sürdüreceğime, meslektaşlarımı kardeş bileceğime, din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime, insan hayatına kesinlikle saygı göstereceğime, baskı altında kalsam bile tıp bilgilerimi insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayacağıma, açıkça, özgürce ve namusum üzerine and içerim.”
Belki aranızda unutanlar vardır. Bir hatırlatayım dedim.
Bu yemini eden doktorlar için öncelik mesleklerinin etik ve ahlak kuralları geçerlidir ve bunlar doğrultusunda insanlığa hizmet ederler.
Yani görevleri anlaşmalı olarak çalıştıkları (İşyeri Hekimliği yaptıkları) şirketlerin, holdinglerin hatalarını yanlışlarını örtbas etmek, kolu kırılan bir çocuğun annesinin elinden ‘Evde kolu kırıldı’ yazısı almak değildir, olmamalı da.
Oluyorsa şayet… Sormak gerekiyor bu değerli kardeşimize (!) seninki nasıl bir Hipokrat Yemini?