Özellikle, 12 Haziran 2011 genel seçimleri arifesinde tanıdığım bir hanımefendi var ki onu tanıyorsunuz; sigortacı, sıkı bir CHP’li ve tartışılmaz gönül dostu.
Bir bayan olarak, bayanların dilinden ancak biz anlarız. Onların giyimleri, tavırları, mimikleri bile bir bayan tarafından daha net gözlemlenir, yorumlanır.
Bu açıdan bakıldığında, önümüzdeki ay yapılacak olan CHP İl Kongresinde, il başkanlığı için adı en çok geçen sigortacı hanımefendi Ülkü Eren için birkaç sözüm olacak.
Partide nefer arıyorsanız, ilki akla gelen isim olan Ülkü Eren’in, Mayıs ortalarında yapılacağı tahmin edilen il kongresinde başkanlık için adaylığını koyması için çevresinden, tabandan ve delegelerden yoğun baskı olduğunu biliyorum. Kulağımıza da gelmedi değil, taban Ülkü Eren’i istiyor.
NEDEN ÜLKÜ EREN?
Bir kere, gerçek ve sıkı partili olma ötesinde, mesleğini de içine alacak şekilde zikrediyorum, dürüst kişilik.
Mesleki sabıkası yok. Üstelik de bağlı olduğu sigorta şirketinden ödüller alan bir kardeşimiz.
Siyasi sabıkası olmadı, olması da mümkün değil.
Herkesi kucaklayacak, partideki kırgınları ve kızgınları bir araya getirecek, barıştıracak yapıya, karaktere ve özveriye sahip.
İnsanları dinleyen, onların her derdine derman olmaya çalışan bir karakter sahibi ki, insanlar arasında renk, doku ve cinsiyet ayrımı yapmadan, temelden gelen particiliğinin verdiği cesaretle herkese eşit mesafede olan bir insanın, 500 bin nüfuslu şehirde il başkanı olmasından gayri ne olabilir ki…
PARTİLİLER VE DELEGELER NE DİYOR?
Galip Yılışın’ın aday olmayacağı kesin. Tabi CHP’de il başkanlığı yapmak, ateşten gömlek giymeye benzer ki, tanıdığımız Ülkü Eren, bu gömleği giymeye çok niyetli, hevesli ve bu büyük sorumluluğun üstesinden gelebilecek biri.
Mutlaka Yılışın’dan sonra bu koltuğa oturmak isteyen isimler de çıkacak.
Bu doğal.
İktidarı düşünen, ana muhalefet partisinin en güçlü ayağı olan Kahramanmaraş gibi bir şehirde dağılan, küsen tarafları bir araya getirebilmek ancak bir bayanın kapsama alanına girecek bir hareket.
Ben bu sitenin, Özgür Haber Gazetesi’nin sahibi olarak, hemcinsime destek vermeye hazırım. Şuna inandım ve inanıyorum ki, Ülkü Eren, Yılışın’dan boşalacak koltuğu doldurabilecek bir donanıma, potansiyele sahip.
Tabi partililerle, delegelerle de konuştuğumuzda, onların da ilk dillendirdiği isim Ülkü Eren olmuştur. Galip Yılışın’dan sıdkını sıyıran, onun başkanlı ile irtifa kaybına uğrayan partide toparlayıcı ismin Ülkü Eren olduğunu söylemeleri, beni bu yazıyı yazmaya zorladı, mecbur bıraktı.
Biz şahıslara göre değil, tabana ve delegelerin gönlüne hitap edecek, onların yüreğine nakış nakış işlenecek adayın Ülkü Eren olduğuna inandığımız için bu satırları yazdık.
Tabanda istediğine göre, geriye sayın Eren’in çıkıp “ben de adayım!” demesi kalıyor ki, onu da bugün-yarın açıklayacağına canı gönülden inanıyorum.