Bilindiği üzere geçtiğimiz hafta sonu Baro Seçimleri vardı. 4 adayın yarıştığı seçim heyecanla beklense de çıkacak sonuç belliydi. Vahit Bağcı yine sandıktan açık ara farkla çıkacaktı.

Çünkü Vahit Bağcı aldığı görevi layıkı ile yerine getiren, sorumluluklarını bilen, bulunduğu koltuğa anlam katan, aldığı güvenin karşılığını veren başarılı bir başkanlık sergilemişti. Hiçbir zaman emek karşılıksız kalmaz. En iyi terazi seçmenin terazisidir. Neticede avukatlar da son sözü sandıkta söylediler ve Vahit Bağcı’yı bir kez daha başkan olarak seçtiler.

Bu dönemde Vahit Bağcı’nın aldığı görevi layıkı ile yerine getireceğine inancım tamdır.

Söylenecek yazacak çok şey var ama en güzelini kalemin ustası, üstadımız Sayın Mehmet Fiskeci abimiz yazmış. Birçok okur gibi bende güne O’nun yazılarını okuyarak başlıyorum. Bugün de Sayın Bağcı ile ilgili yorumlarını köşesine taşımış. Yazısına katılmamak, imza atmamak mümkün değil. Kalemine yüreğine sağlık.

Sayın Başkan Vahit Bağcı’yı tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

İşte Üstadımız Sayın Fiskeci’nin O yazısı:

İlk bilgileri aldığımda, sonucu öğrendiğimde, sitemde kullandığım haberin başlığı da bu idi.

Yaklaşık 2,5 ay önce Baro seçimleri için aday olan, meslektaşlarından bir dönem için daha onay ve icazet isteyen Baro Başkanı Vahit Bağcı, güven tazeledi, ikinci kez Baro Başkanı oldu.

Bu beklenen bir neticeydi. Çünkü zaferi hak edenler, ‘zafer benimdir’ diyenler kazanıyordu.

Kaldı ki seçim arifesinde kiminle konuşsak, seçimin akıbetinin ne olacağını sorduysak, günler öncesinden bile herkesin aklında-fikrindeki isim Vahit Bağcı idi.

“Banko…” diyordu meslektaşları, siyasi parti temsilcileri, basın mensupları ve  vatandaş…

*

Mersin Erdemli Belediyesinin davetlisi olarak bu şirin ve turistik ilçemizde bulunduğum için, Baro’nun haberlerine yetişemedim. Ancak adım adım, saat saat takip ettim.

Erdemli’den gelirken, yol boyu, ilk aldığım sonuca baktım, rakiplerine fark atmıştı.

Ki başka türlüsü de beklenemezdi zaten.

Kişilikli, sağlam duruş sergileyen, 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası demokrasi meydanının müdavimlerinden olan, nöbetçisi olan, nezaket timsali, beyefendi, halkın içinden,  halktan biri, meslektaşları ve vatandaş ile güçlü bağlar kurabilen ve bu seçimde, bütün engellemelere rağmen, engelleri, barikatları, mayınları ve kanalları atlatarak, geçerek, ezerek geçen Vahit Bağcı, meslek kariyerinin de sağlamlığı yanında düzgün kişiliği ile hak ettiği seçimi kazanan isimdi.

*

Seçim öncesi bir birleşmeden söz edildi ama olmamış demek. Anlaşamamışlar  demek. Başkanlığı, yönetim kurulunu bölüşememişlerdi belli ki…

Anlaşma olmadan bozulmuş demek. Hoş anlaşmış, birleşmiş olsalardı bile, aradaki fark daha da büyük olacaktı, fark daha da aratmış olacaktı. Yani her hâlükârda kazanan, kazanacak olan Bağcı olacaktı.

Neyse…

Hayırlısı buymuş.

*

Sayın Bağcı, değerli dost, güzel insan ilgiyi, iltifatı, takdiri ve alkışı hak eden, hizmetleriyle,  duruşu ile güven veren bir lider, bir başkan sıfatıyla, herkesin, her camianın takdir ettiği sivil toplum kuruluş kanaat önderi olarak belleklerde kaldı, zihinlere kazındı.

227 oy alan Başkan Bağcı, bir kere daha güven tazelemiş, meslektaşlarının tercih ve teveccühüne mazhar olmuştu.

Bu onur ona, şehrimize, Baro’ya, adli camiaya ve bizlere yeterdi.

*

Bir dönem için daha meslektaşlarının güvenine ve teveccühüne mazhar olan Başkan Vahit Bağcı’yı tebrik ediyoruz.