Başıma geleceği biliyordum. Şimdi herkes üzerime gelmeye başladı, 'Bak, o kadar övdüğün, yere göğe sığdıramadığın, o kadar arka çıktığın AK Parti İl Başkanı Ahmet Özdemir'in listesine bak da hadi yazabiliyorsan eleştiri yaz, hadi yiğitsen göster kendini'
Tabi gaz verenler çıkmıyor değil. Ama gelenin keyfi için geçmişe kalkıp höyküremem. Eleştiri ise, tamam, eyvallah! Ki herkes eleştiriye açık olmalı, buna sayın Ahmet Özdemir ide dahil. Ama yerinde ama yapıcı.
Valla bir itirafta bulunayım mı, iki arada bir derede kaldım. Kime ne diyeceğimi bilemiyorum. Yazımdan sonra gelen yorumlara baktım, 'Hani Mehmet Beşen nerede?' diyen soran sorana...
Yetmedi, 'Cuma karalar listede niye yok, düne kadar Özdemir'in hep yanındaydı, ne oldu ne değişti de liste dışı kaldı?'
Cüneyt Doğan gibi dürüstlük abidesi bir insanın bu listede mutlaka olmasının zaruretini telefonda izah edenlere verecek cevap bulamadım. Neticede listeyi onaylayan ben değildim ama fatura sanki bana kesildi. Ne alaka ise! Tamam da, sevgili Ahmet Özdemir'i desteklemek suç mu birader? Sonra benim ne günahım var!
*
Dağ fare doğurdu diyenlerin haddi hesabı yok.
Falanın, filanın orada işi ne? Eleştirisini kaçıncı kez yineleyenler var!
Onu bunu bilemem de, tabi bu eleştiriler sevgili Ahmet Özdemir'in kulağına da gitmiştir. Ha, bazı iyimser düşünen dostlarım, okurlarım, 'İki gün konuşurlar, sonra unuturlar, her şey kendi mecrasına çekilir!' diyerek insanları balık hafızalı olmakla itham eden yorumlar da çıkmadı değil.
Şimdi ne yazsam? Biliyorum, bu satırlar, bu cümleler belki sevgili AhmetÖzdemir'i üzecek, kıracak ama bir gerçeğin altını da çizmek zorundayım. Kendisinin yüzüne karşı konuşmayanlar, beğenmedikleri, içlerine sindiremedikleri halde 'yahu helal olsun, ne güzel liste hazırlamışsın, tadından yenmiyor be azizim' deyip şirinlik muskası takanlar şaklabanlar da olmuştur mutlaka.
Halbuki samimi değil. O da biliyor ki, liste zayıf, karne düşük. Dağ fare doğurdu desem biraz ağır olur da, bu liste partiyi 2 sene sonraki seçimlere götürecek, taşıyacak liste olmaktan uzak. İnsanların yüzde doksanı bu kanıda, bu düşüncede.
*
Peki, listenin bu hali kime yaradı, bundan kim çıkar sağladı? kulağımıza geldiğine göre, büyükşehir belediye başkanı 50 kişilik listeye adam vermedi. Sanıyorum ona sormamışlardır da... Yani şu anlam çıkıyor, bu liste hazırlanırken, liste sanıyorum 4 - 5 kez delindi. Geldi gitti, yaz boz tahtasına döndü.
Zaten gecikmesinden dolayı insanlar huylanıyordu. Şimdi içi boş bir liste ile sevgili Özdemir partililerin karşısına çıkınca, insanlar şok yaşadı, hüsrana uğradı.
*
Peki, bu liste, ya da bu listeden çıkacak 14 kişilik yürütme, sayın Özdemir'in başarı hanesine ne kadar etki eder? Bu tamamen seçime kadar olan bir liste. Bize göre ve kamuoyu tesbitini yazıyorum, bu liste Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç'un elini güçlendirdi. Her ne kadar sayın Erkoç'un listede adamı olmasa da, siz güçlü takımın karşısına amatör oyunculardan oluşan kadro ile çıkarsanız, fark yersiniz, gol sağanağı altında ıslanır, sıradanlaşırsınız. Madem karşınızdaki rakip güçlü, siz de dişe diş, göze göz bir takımla, ekiple sahaya çıkacaktınız. Böyle bir kadro ile güçlü takımların karşısına çıkarsanız, yenilgiyi baştan kabullenmişsiniz demektir ki, bu da siyasette bazılarının sonu demektir.
Şimdi Başkan Erkoç, rakip sahada, yani deplasmanda 1-0 öne geçmiştir. Kusura bakmayın!
*
Sanıyorum ve inanıyorum, listeyi görenler, duyanlar, sinsi sinsi gülümsemişler, 'oh olsun!' demişlerdir.
Netice itibariyle, sayın Özdemir ilk atandığında hem beklenti yüksekti, hem de siyasete taze kan gelmiş, yeni bir rüzgar dalgası siyasete ayar vermişti.
Şimdi bize ve yanındaki arkadaşlarına düşen, sorunlara ve isimlere takılmadan hedefe odaklanmak ve sayın Özdemir’e destek ve yardımcı olmak.
Göç yolda düzülür diyenlerin bir aklı var muhakkak!
NOT: Bu yazının devamı var ve yürütme’yi bekliyorum.